Dönem dönem, dolabımda henüz üzerinde etiketiyle duran hiç giymediğim kıyafetlerin sayısı çok arttığında, kredi kartı ekstrem olağanın iki üç katı fazla geldiğinde, yeni aldığım şeyleri evde koyacak yer bulamadığımda, "Uzunnnn bir süre hiç alışveriş yapmayacağım." diye kendi kendime söz veriyorum ben. Süre gerçek anlamda uzun olmuyor. "Bir çift küpe alışverişten sayılmaz", "Bu çanta çok efsane kaçmaz" diye minik minik ihlallere başlıyorum; ama bir ayı alışverişsiz geçirmek bile iyi geliyor. Alıp da giyemediğim kıyafetleri giyiyorum, kredi kartımı ödüyorum bu bir ayda, kitap alışverişine daha çok zaman ve bütçe ayırıyorum.
Ben "Hadi alışveriş yapayım" diye evden çıkan kadınlardan biri değilim. Zaten sırf alışverişe ayıracak o kadar çok boş zamanım da uzun süredir yok. Metrodan eve yürürken vitrinlere bakıyorum, bir de yerden bir yere giderken bir şey dikkatimi çekerse dalıyorum mağazaya. Online alışveriş sevenlerden de değilim. Elbette fırsat siteleri ilk çıktığında bir heves üç beş parça şey aldım; ama sonra sıkıldım çok yorucu bulmaya başladım bu siteleri. Dokunarak seçerek deneyerek almayı seviyorum ben. Mesela kitapçıda bulabileceğim bir kitabı internetten kesinlikle almıyorum. Kitapçıya gidip alakasız raflar arasında dolanıp, aklımda olan dışında bir sürü kitabın arkasını okumayı çok seviyorum.
Online alışveriş sadece orijinal bir şeyler bulduğum zaman hoşuma gidiyor. Bir de bu alışveriş rejimi dönemlerimde alışveriş sitelerini kurcalayarak kendimi oyalıyorum ve şahane şeyler keşfediyorum. Buyurun, bu haftaki keşiflerim:
Lise yıllarından beri defter kullanmayanlardan mısınız, yoksa iPhone'daki uygulamalarınıza rağmen defter tutkunuzdan vazgeçemeyip çantanızda illa ki bir ajanda veya defter bulunduranlardan, o olmayınca kendinizi eksik hissedenlerden misiniz? Defter sevenler mutlaka May Books'a bir göz atmalı bence.
Mara Hoffman: Oryantal desenler ile modern tasarımların bir arada kullanımı. Ben bayıldım. Özellikle de bikiniler ve elbiseler yazın plajlarda çok sükse yapabilir.
Kate Perry ve Fergie takıyor diye bir parça tatlı tasarımlı plastiğe 190 Euro verebilirim, diyenlerdenseniz; Flutter NYC'ye alalım sizi.
Kimsede olmayan çok şık bir iPad kılıfı bakıyorsanız, ben Bootkier'de üç rengi olan bu kılıfa bayıldım.
Daha klasik bir kılıf varsa aklınızda, benim Aşk'a aldığım Moleskine gibi görünen kılıf da çok beğeni topluyor, onun değişik versiyonlarına da Dodo Case'ten ulaşabilirsiniz.
Şöyle yaz için bilinen tasarımcılardan bir iki şahane parça olsun diyorsanız, Nordstorm'a bir göz atabilirsiniz. Diana von Furstenberg ayakkabı ile Betsey Johnson benim beğendiklerimden.
Hand in Hand: "Basit ama bir sabun hayat kurtarabilir" diyorlar ve güzel ambalajlı portakallı sabunlarla insanların hayatlarını değiştiriyorlar. Çünkü sabun kullanın su ile bulaşan hastalıklardan kaynaklanan ölümleri %45 azaltıyormuş. Hem alışveriş yapıp, hem kendisini iyi hissetmek isteyenler için.
Size özel tasarlanmış bir bisiklet arzu ediyorsanız, uğramanız gereken site Willy Customs.
Evinize bir tablo arıyorsanız da ben bu aralar bir Frank Hoen için ölüyorum!
Bir de burnunun çok oyuk olması dışında platform Tom'slar bi tane!
Ben "Hadi alışveriş yapayım" diye evden çıkan kadınlardan biri değilim. Zaten sırf alışverişe ayıracak o kadar çok boş zamanım da uzun süredir yok. Metrodan eve yürürken vitrinlere bakıyorum, bir de yerden bir yere giderken bir şey dikkatimi çekerse dalıyorum mağazaya. Online alışveriş sevenlerden de değilim. Elbette fırsat siteleri ilk çıktığında bir heves üç beş parça şey aldım; ama sonra sıkıldım çok yorucu bulmaya başladım bu siteleri. Dokunarak seçerek deneyerek almayı seviyorum ben. Mesela kitapçıda bulabileceğim bir kitabı internetten kesinlikle almıyorum. Kitapçıya gidip alakasız raflar arasında dolanıp, aklımda olan dışında bir sürü kitabın arkasını okumayı çok seviyorum.
Online alışveriş sadece orijinal bir şeyler bulduğum zaman hoşuma gidiyor. Bir de bu alışveriş rejimi dönemlerimde alışveriş sitelerini kurcalayarak kendimi oyalıyorum ve şahane şeyler keşfediyorum. Buyurun, bu haftaki keşiflerim:
Lise yıllarından beri defter kullanmayanlardan mısınız, yoksa iPhone'daki uygulamalarınıza rağmen defter tutkunuzdan vazgeçemeyip çantanızda illa ki bir ajanda veya defter bulunduranlardan, o olmayınca kendinizi eksik hissedenlerden misiniz? Defter sevenler mutlaka May Books'a bir göz atmalı bence.
Mara Hoffman: Oryantal desenler ile modern tasarımların bir arada kullanımı. Ben bayıldım. Özellikle de bikiniler ve elbiseler yazın plajlarda çok sükse yapabilir.
Kate Perry ve Fergie takıyor diye bir parça tatlı tasarımlı plastiğe 190 Euro verebilirim, diyenlerdenseniz; Flutter NYC'ye alalım sizi.
Kimsede olmayan çok şık bir iPad kılıfı bakıyorsanız, ben Bootkier'de üç rengi olan bu kılıfa bayıldım.
Daha klasik bir kılıf varsa aklınızda, benim Aşk'a aldığım Moleskine gibi görünen kılıf da çok beğeni topluyor, onun değişik versiyonlarına da Dodo Case'ten ulaşabilirsiniz.
Şöyle yaz için bilinen tasarımcılardan bir iki şahane parça olsun diyorsanız, Nordstorm'a bir göz atabilirsiniz. Diana von Furstenberg ayakkabı ile Betsey Johnson benim beğendiklerimden.
Hand in Hand: "Basit ama bir sabun hayat kurtarabilir" diyorlar ve güzel ambalajlı portakallı sabunlarla insanların hayatlarını değiştiriyorlar. Çünkü sabun kullanın su ile bulaşan hastalıklardan kaynaklanan ölümleri %45 azaltıyormuş. Hem alışveriş yapıp, hem kendisini iyi hissetmek isteyenler için.
Size özel tasarlanmış bir bisiklet arzu ediyorsanız, uğramanız gereken site Willy Customs.
Evinize bir tablo arıyorsanız da ben bu aralar bir Frank Hoen için ölüyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder