Su anda cok komplike bir hayat yasiyorum. Polonya`da uyuyorum, Almanya´da okuyorum. Bir tarafta Ingilizce diger tarafta hatirladigim kadariyla Almanca konusuyorum. Bir tarafta Euro, diger tarafta hala adini bilmedigim Polonya parasi kullaniyorum. Surekli bir kosturmaca surekli bir seyleri kesfetme hali. Kucuk bir deftere bir suru not aliyorum, dondugum zaman uzun uzun bahsedecegim buralardaki maceralarimdan. Bugun bahsetmek istedigim sey bambaska, herkesin cok guzel ve akici Ingilizce konustugu uluslararasi bu ortamda kimsenin kendi dilini konusurken araya ingilizce serpistirmedigini gordum, imrendim, aklima aylar once Tempo24´e yazdigim bir yazi geldi, hala ayni dusunceler icindeyim:
Türkçe elden gidiyor” yaygaralarını hep abartılı bulanlardandım ben. Lise çağındaki gençlerin aralara İngilizce kelimeler serpiştirerek konuşması bence çok doğaldı. İngilizce bilmenin bu kadar önemli olduğu ve hatta İngilizce konuşamamanın ayıp sayıldığı bir dönemde yaşayan gençler, elbette bildikleri kelimeleri gösterme arzusu duyacaklardı. Kendilerini kanıtlamak için sigara içmeye kıyasla oldukça da masum bir yoldu hem. Biraz büyüyünce, kişilikleri biraz oturunca, kanıtlama çabalarını daha faydalı yollardan sürdürmeye başladıklarında bu bol İngilizceli konuşmalarından da vazgeçeceklerdi mutlaka.
Aynen böyle düşünüyordum; ama artık ben de endişelenmeye başladım. Facebook’umu Türkçe yaptım ve şimdi anadilimdeki halini anlamakta zorlanıyorum. O kadar alışmışım ki bütün terimlerin İngilizcelerine. Gözümün önünde “bağlantılar” yazıyor, ben inatla “Link butonu nereye kayboldu?” diye aranıyorum mesela.
Üstelik ben Türkçe’yi dikkatli kullanmaya çalışanlardanım. Diz üstü bilgisayar ve elektronik posta terimlerini çok uzun bulduğumdan, “notebook” ve “e-mail”i tercih ediyorum, ‘ruh hali’nin ‘mood’un anlamını tam karşılamadığını düşündüğümden ‘mood’ veya tek o ile yazılan daha Türkçe halini çok sık kullanıyorum; ama bunların dışında konuşmalarıma yabancı kelime sıkıştırdığım söylenemez.
Hangi “de”yi ayrı, hangisini bitişik yazacağını bilemeyenlere, özellikle de ğ yerine y yazanlara hiç tahammülüm yok. “Filmi çok beyendim”. Yani sen gelmişsin 20 küsür yaşına hiç mi kimse seni uyarmadı, sen mi hiçbir yerde okuyup yanlışını fark etmedin mi. Word programı bile otomatikman kelimenin altını kırmızıyla çizip uyarıyor seni, sen hala bir değil iki değil –öyle olsa yanlışlık oldu diyeceğim- hala “beğendim” yerine “beyendim” yazıyorsun.
Bir adam istediği kadar yakışıklı, karizmatik vs. olsun, “tiskindim” veya “eşki” diyorsa anında biter benim gözümde. Peki ya inatla iki kelimesinden birinin İngilizcesini tercih edenler daha mı masum?
Geçenlerde bir tanıdığımı ziyaret etmek için Alman ve İngiliz iki firmanın birleşerek kurduğu büyük bir şirkete gittim. Şirketin üst düzey yöneticilerinden mühendis bir adamla tanışma fırsatım oldu. Konuşurken hukuk okuduğumu söyleyince, “Biz de burada hem ‘engineering’ yapıyoruz, hem de ‘mukavele management’ dedi. Kahkahamı tutamadığım için kahve alma bahanesiyle kendimi odadan dışarı attım.
İngilizce bir kelime ile “yapmak” fiilini birleştirip kelime üretmek artık çok rastlanılan bir şey: “Facebook’tan beni eklemiş, ignore ettim onu.” , “Sen beni add as a friend yap, ben kabul ederim seni.”…Ama “mukavele management” bir eski Türkçe bir İngilizce birleşimiydi ve ortaya çıkan söz öbeği son derece manasızdı. “Ben hem mühendisim, hem de ilgili sözleşmeleri düzenliyorum.” Demek bu kadar mı zordu? Koca bir şirketin müdürü olmuş, işinde çok başarılı bir adam bile İngilizce bilgisini göstermeye çalışırken bu kadar komik durumlara düşebilir miydi? Bu İbrahim Tatlıses’in “van tu triiii forrrooo”sundan bile daha komikti.
Gerçekten de Türkçe elden gidiyormuş.
TOEFL puanını soran iş yerleri acaba şirketin imajı konusunda endişelenip, adayların kullandığı Türkçe’yi de denetim altına alıyorlar mı? Yoksa TOEFL’dan iyi bir puan almışsan, “mukavele manangment” gibi söz öbekleri kullanman komik değil de karizmatik mi kabul ediliyor?
2 yorum:
UK'den sevgileeeeer .)
yanima gel :'(
cok yalnizim :'(
Türkçe konuşmak istiyorum artık :(
ps: bebegim meclise de bi el atar mısın :/ :( :)
ps II: kisses hug loves smiles .)
ps III: findikkVodkayi da unutmadim hala bilgine ;)
Böyle düşünüp dile getirince bir de abarttığımızı söylerler !
Utanıyorum artık bazı şeylerden, yeni neslin bu aptalca tavırları midemi bulandırıyor..
Çok yerinde bir konuya parmak basmışsın, tebrikler.
Yorum Gönder