Özgür Kızın Hayat Rehberi: "İyi hissetmek verimlilik arttırıcı bir uyuşturucudur."

Bazı günler, sabah yataktan şarkı mırıldanarak kalkıyorum, çok kısa süre içinde hazırlanıyorum, aynaya bakıyorum ve kendimi beğeniyorum, gün içinde bonkörce herkese kocaman gülücükler dağıtıyorum. Böyle günlerde hızlı iş yapıyorum, yaptığım işlerden tatmin oluyorum. İş dışındaki her şeye yetişiyorum. Etrafımdaki insanları mutlu edecek jestleri kaşla göz içinde yapıveriyorum. Gün bittiğinde, yatağa girmeden önce makyajımı silerken, hayatın ne kadar güzel olduğunu düşünüyorum. İşte böyle günler, pek çok kişiye "Bu kadar şeye nasıl yetiştiğini anlamıyorum." dedirttiğim günlerim oluyor. Odaklanıyorum, oyalanmıyorum ve yorulmuyorum. Günün hakkını veriyorum.

Bazı günler ise, alarmın sesi beynimi matkap gibi oyuyor, çarşafa dönüşmek istiyorum ve sonsuza dek o yatakta hiç bir şey düşünmeden, dış dünyayla hiçbir iletişimim olmaksızın yatmak istiyorum. "Mecburen mecburen işe gitmek mecburen mecburiyetten." arka fonuyla sonunda kalkıyorum. Üstüme ne giysem, olmuyor, bir şeyler uymuyor, içime sinmiyor. Evden çıkıyorum, yavaş çalışıyorum, çıkan her ufak aksilik gözümde büyüyor, kendimi yorgun ve bitmiş hissediyorum. Akşam olduğunda ajandamdaki sosyal etkinliklere katılmaya bile üşeniyorum.

Böyle günlerde, birisi çıksın bana nerede, ne zaman, ne yapmamı söylesin istiyorum. Bir rehberim olsun, ufkumu açsın, yükümü alsın...

İşte Özgür Kızın Hayat Rehberi isimli kitabı da böyle bir günümde almıştım. Bir işe yarayacağını düşündüğümden değil, sadece o an "rehber" olabilecek herhangi bir şeye ihtiyaç duyduğumdan...

İçeriğine gelirsek, benim yaşıma gelmiş, "Ben her şeyi deneyip öğreneceğim." diye genel doğruları reddederek, deneye yanıla bazı şeyleri keşfetmiş birisi için rehber olabilecek nitelikte olduğunu söyleyemem; ama bugün bir kızım veya kızkardeşim olsa, direk bu kitabı kendisine verip, zorla okutur hatta bir adım ileri gider kitaptan sınav yapardım kendisine.

Yine de okuması çok keyifli, komik ve aklımdaki düşünüp taşındığım bazı şeyleri netleştiren bir kitap olduğunu söyleyebilirim.

2015 yılı için mottomu da bu kitaptan ilham alarak belirledim: "Büyük olasılıkla hayatınız boyunca kendinizi daha az suçlu hissedeceğiniz, daha güzel görüneceğiniz, daha fazla eğlence vaad eden bir zaman dilimi olmayacağını bilin ve bundan keyif almaya bakın. Teninizi yumuşacık, kıyafetlerinizi göz alıcı ve makyajınızı kusursuz yapacağınız zaman işte bu zaman."

Kitaptan benim en sevdiğim 10 tavsiye:

1) Ben doğru adamların ancak kendinize güvendiğinizde ortaya çıkacağına ve böyle bir adamla karşılaşmasanız da mutlu olabileceğinize inanıyorum. Bekar bir kadın eksik ya da yarım değil!

2) İster borç içinde olsun, ister loto zengini, Özgür Kız'ın dünyayı festhinde ilk sıçrama tahtası herhangi bir iştir. Çalışmak, gününüzü bir amaçla doldurmak, aynı zamanda sizi hayatınız üzerinde gereğinden fazla düşünmekten alıkoyar. Bir gelir de sağlar. Ve kabul edelim, para hepimize lazım.

3) Erkek patronlar babayla erkek arkadaşın garip bir karışımı oluyor ve genellikle her ikisinin de tipik özelliklerini sergiliyor. Kadın partronlar, gerçekten çirkin bir kız kardeş ile eğer gerçekten çok şanssızsanız kindar üvey anne karışımı oluyorlar. Görünüşte de olsa, ne ondan daha iyi bir çantanız, ne de daha iyi yürüyen bir aşk hayatınız olsun.

4) Hayalinizdeki iş, anlaşma veya proje bir şekilde sosyal çevre yapmanıza bağlı. Eğer gerekli beceriye sahip olduğunuzu biliyor ve ihtiyacınız olan tek şeyin şeytanın bacağını kırmak olduğuna inanıyorsanız sosyal çevre bir gün mutlaka işinize yarar.

5) Hepimiz biliyoruz ki tüm diyetler beş öğün meyve ve sebzeden; alkol ve kek de sadece kaloriden ibaret. Ve yine biliyoruz ki, daha az yerseniz ve daha çok egzersiz yaparsanız eninde sonunda zayıf olursunuz. Diyet endüstrisi bunu roket bilimi gibi göstermeye çalışsa da mantığı pek zor değil.

6) Zihin, vücut ve ruh sağlığını korumak için hayata kısa molalar vermek herkes için önemli.

7) Abayı yakmış bir arkadaşınızdan asla sizinle sevgilisi arasında seçim yapmasını beklemeyin çünkü seks her zaman galip gelir.

8) Platonikler (hiç oynaşılmayan, yakışıklı ve yakın erkek arkadaş) size eşlik etmek için en ideal seçenek çünkü birbirinizin iyi görünmesini sağlarsınız ve düzgün bir kadın- erkek arkadaşlığı üçüncü şahıslarda daima merak uyandırır.

9) "Asla bir daveti reddetme" kuralı: Ben bir şey kaçırıp kaçırmadığımdan emin olmak için kısa süre için bile olsa her davete katılmaktan yanayım. Aynı büyükannemin dediği gibi, sallanan sandalyenizde yaşlandığınız zaman oturursunuz.

10) Davetlerden sona ev sahibine mutlaka bir teşekkür notu hatta bir hediye gönderin. Size alınan gereksiz hediyeleri başkalarına kakalamak üzere depoladığınız bir hediye çekmeceniz bile olabilir. Ama kayıt tuttuğunuzdan emin olun, aynı kişiye yollamayın.

(Özgür Kızın Hayat Rehberi, Imogen Llod Webber, Nar Kitap, 174 sayfa)