24 Kasım 2009

Bayram Şekerleri


Lolipop Niyetine:

Kadın dergileri gün geçtikçe daha da birbirinin kopyası haline geLiyor. Dergilerdeki kadınlar da yüz ve vücut hatları ile birbirlerine benzemenin bir adım ilerisindeler: Aynılar! Eskiden dergiler moda dünyasında olup bitenlerden haberdar olmak ve değişik tarzlardan ilham almak için okunurmuş. Artık haberleri bloglardan alıyoruz, ilham almak için de İstanbul sokakları inanılmaz bir kaynak. Özellikle de Taksim!

Yine de arada sırada gerçekten merak uyandıran bazı dergiler oluyor. Bunlardan en sonuncusu da Candy! Dünyanın ilk transeksüel dergisi! Ben tutup da bir Instyle okumaktansa, bunu okumayı tercih ederim. En azından değişik bir şeyler görme ihtimalim yüksek.


CANDY 1 from Luis Venegas on Vimeo.

Mars Yerine:

















AGM 2010 organizasyonunun bir parçası olacak FFM isimli bir workshop üzerinde çalışıyoruz bugünlerde. Amacımız gençlerin uluslararasılaştırılmasının önündeki engellerin kaldırılması... "Türkiye'deki hiçbir STK bu konuda herhangi bir talepte bulunmadı ki, üniversite öğrencilerine vizesiz giriş sağlansın." tepkisi aldığımızda bu konuda bir şeyler yapmaya karar vermiştik. İlk workshopımız FFM!. Flash Freeze Mob, çok güzel bir örneğini şuradan izleyebilirsiniz.


Kendi aramızda ise FFM'in açılımı: Female Female Male'di. Ece ve ben tamamdık da, bir erkek lazımdı bize. Tam o sırada Tolga imdadımıza yetişip, PR ekibine katıldı. Meğerse kendisi çok da güzel piyano çalıyormuş. Bir anda uçuk hayaller kurdum. Taksim'de mesajlı t-shirtlar giymiş yüzlerce insan komik şekilde donmuşken, sokakta bir de piyano çalınsa mesela! Bana bu hayali kurduran myspace profiline gitmek için TIK TIK!

M&M's'ler:

Dün gece Amerika'da birlikte yaşadığım 'chucha'larla buluştum. "Work&travel" denilen programı "Flirt&travel&have fun" gibi bir konsepte sokmuş inanılmaz eğlenceli bir yaz geçirmiştik. Herkes Türkiye'ye geri döndüğünde biz "Evleneceğiz, burada kalacağız" diye tutturmuştuk. Evimiz kocalarımız her şeyimiz hazırdı zaten. Tabii sonra içimiz dışımız karides, pizza, hamburger ve Meksika fast-foodları olduğunda, geceleri hayali sarmalı, kısırlı sofralar kurup ağlamaya başlayınca, tıpış tıpış yurda döndük!

Tarihteki en çok eğlenen work&travel katılımcıları bile olabiliriz. İnsanların aklından çıkmayan bir kare: Kaldığımız yurtlardan bir otele taşınıyoruz. Herkes kocaman bir servis otobüsüne pılısını pırtısını doldurmuş göçüyor. Dört tane hatun zencilerin kullandığı devasa jeeplerle geliyor. Ve bir zencinin elinde kırmızı bir leğen: Kızların çamaşır suyuna yatırdıkları beyaz çorapları taşıyor! Türk her yerde Türktür!! Ama dört yıldızlı bir otele içinde çamaşır suyuna yatmış çoraplar bulunan kırmızı leğen elinde giren bir zenci pek yoktur! : ))


Bu yüzden bize işveli hatun anlamına gelen 'chucha' adını takmışlardı. Dün de bu adımızı taşıyan bir kokteyli Parantez'in menüsüne eklettik.

Taksim'in yeni mekanlarından ALT ve eski Wanna'nın yerine açılan 11/11'i hayırladık. Yolda 4TL'ye satılan tekilalar adamı öldürüyor mu diye test ettik.









ALT sempatik bir mekan, sokakprojesi dahilinde yer alıyor.
Ortamını da çok sevdim, alakasız yerlerden tanıdığım bir sürü insan oradaydı. Daha geçen gün tanıştığım Project House ekibinden biriyle de ayak üstü lafladım, aylardır sadece mail üzerinden iş yaptığım biriyle ilk defa yüzyüze de orada tanıştım... Ama WUFİ beni hayal kırıklığına uğrattı. Rock'n Coke'ta bizi çılgınlar gibi dans ettirmiş WUFİ'nin akustik versiyonunun çok matah bir tarafı yokmuş.

Dans edelim diye 11/11'e gittik. Mekan güzel, yaş ortalaması biraz yüksek. Herkes oturuyor. Dans ettik diye oldukça "garipsendik." Haftasonları daha farklı olduğunu umuyorum.

Yolda satılan tekilalar da öldürmüyormuş; ama sağlam çarpıyormuş. Şöyle bir şey yazmışım gece:

Sokakta 4 TL'ye tekila satan adamlara gidip 6 tane demeyi, saat daha 21:30ken ve insanlar geceye daha yeni yeni başlarken sarhos olmayı, bir mekanda birbirinden cok alakasiz yerlerden tanidigim insanlarin bir arada olmasını, gecenin sonunda bambi'de tost yemeyi, gecenin bir vakti yolda duzgun yuruyemezken avaz avaz loosing my religion soylemeyi ve cama cikanlara el sallamayi seviyorum!


Bounty Niyetine:

Son zamanlarda toplamalar haricinde dinlediğim en başarılı albüm (her zamanki gibi kapağına tıklamanız yeterli)

Benim yolculuk saatim geliyor. Evet bayram demek seyahat için bahane demek benim için... : ))
Bayram şekerlerinizi keyifle okuyun, keşfedin, dinleyin!
Keyifli tatiller, öpücükler

Share/Bookmark

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım