07 Haziran 2011

Kötü işletmecilik work-shop'ı: Solar Beach!

Bu günlerde İstanbul pek bir hareketli, pek bir güzel. O kadar çok etkinlik var ki, işten geri kalan zamanda hepsine yetişmek imkansız. Yine de her gün yapılacak farklı bir şey olması bile motive ediyor insanı. Ben bu aralar Küçükçiftlik Park'ta birbirinden çok alakasız iki konser izledim: Interpol ve Serdar Ortaç. Bebek Şenliği'ne bir göz attım, hatta ne zamandır Mika Home'un vitrininde görüp de bayıldığım pop-art yastığı edindim.

Pazar sabahı da Grupanya'dan edindiğimiz fırsatlarla bütün gün Solar Beach'te güneş keyfi yapıp, akşam da Duman konserini izlemek için Kilyos yolu tuttuk.

Bu sene Solar Beach'in işletmesini yeniden Urban Bug almış. Urban Bug'a özel bir ilgi ve sempatim vardır. Daha İstanbul'da yaşamadığım velet yıllarımda, her tatilde kendimi İstanbul'a atar, Park Orman'ın çimlerinde yatar, Urban Bug'ın boyu minyatür, içeriği efsane dergilerini okur, İstanbul'a taşınınca tam bir 'urban bug' olma sözleri verirdim kendime. O yüzden Urba Bug işletmesindeki Solar Beach hakkında bir övgü yazısı yazıyor olmayı gerçekten çok isterdim.

Size de Babylon Ayayorgi güzelliğinde bir denizi olamasa da, burnumuzun dibinde Babylon Ayayorgi hizmeti güzelliğinde bir beach olduğunu müjdelemek isterdim.

-dim. Ancak bunu imkansızlaştıran o kadar çok şey vardı ki orada. Kapıdan adımınız atar atmaz nerenin yolunu tutarsınız? Tabii ki soyunma kabinlerinin. Böyle bir leş alan ben hayatımda sadece adliye tuvaletlerinde gördüm. Açılışlarının hatırına bile temizlik yapmaya gerek görmemişler. Ki içeride de maksimum 100 kişi vardı biz gittiğimizde. Öyle temizliğine yetişilemeyecek bir kalabalık yoktu yani. 

Neyse keyif kaçırılmaz bununla, altı üstü bikinilerimizi giyip, güneşli havanın tadını çıkarmak için mindere attık kendimizi. Tam güneş altında mayışmışken tam 3 kere patlayan kolon ile hopladık yerimizden. Bizce oldukça kötü olan müzikleri belki seven vardır diye sesimizi çıkarmadık. Şöyle buzzz gibi biralar içelim bunları görmezden gelelim dedik, "Şu an soğuk sadece su var, biralar soğuk değil" cevabını aldık. Hönk?!?!?! İçeride bizim göremediğimiz bira tüketen soğuk biraları bitiren görünmez bir Rock'n Coke kalabalığı mı var diye etrafıma bakındım bakındım, yok öyle bir şey!

Biraz deniz, biraz güneşlenmece derken karnımız acıktı, yukarıdaki yemek bölümüne çıktık. Cheeseburger ve patates kızartmasında yana tercih yaptık. Ben ikisini de ketçapsız yiyemem. Ketçap istedim, boş ketçap kutusu geldi. Tekrar istedim, birazdan getiriyoruz dendi. Tekrar istedim: "Arkadaşımız mutfağa gitti, başına bir şey geldi." dendi. Şanslı Masa formatında bir televizyon programında mıyız diye etrafta kamera arandım boş yere. Restoran kısmını işleten kibar beye gidip, rahatsızlığımı dile getirdim. Hemen telafi edeceğiz diyip ketçap beklerken buz gibi olmuş cheeseburger'imin yerine yenisini verdi, ama hala ketçap yok. O da buz olduktan sonra anladılar ki ketçapları yok. Üstüne bir de bana çok bulunmaz bir sos istemişim gibi bir tavır yaptılar ki, evlere şenlik!!


Akşam yemeği zamanında da benzer durumlar yaşadık. Bu arada en yakın markete birini yollayıp ketçap aldırmayı akıl etmişlerdi neyse ki, hayatımda ketçap ilk defa bu kadar zor bulunan bir şey oldu. Hatta hayatımda ilk defa ketçap şişesiyle bir fotoğrafım oldu. :)) Ancak bu sefer de başka fiyaskolarla yüzleştik. "Pide kalmamış malesef" cevabı aldıktan bir süre sonra, başka bir şey almak için gittiğimizde bir başkasına yapılmış pide burnumuzun dibinden geçti mesela.

Hayır işin en kötü tarafı aç kalmak da değil, misafirimiz David Guetta'ya çok ayıp oldu. Neyse ki hemşerisi Stephan Pompugnac oradaydı, akşam üstü oldukça güzel bir performans sergiledi :))



Biz çok keyifli bir ekip ve çok keyifli bir ruh hali ile gittik Kilyos'a. Güneş de deniz de güzeldi; o yüzden oldukça güzel bir gün geçirdik. Ama Solar Beach işletmesi bunu bozmak için elinden geleni ardına koymadı. Hani mekan işletmeciliği dersleri veren eğitim kurumları var ya, bence öğrencilerini toplayıp bir haftasonu Solar Beach'e götürmeli. "Bir mekan nasıl kötü işletilir, neleri yapmamalısınız" work-shop'ı niyetine.




Bir dahaki sefere o bölgedeki diğer beachlerden birine gideceğiz. Umarım ki o zaman size tavsiye edeceğim, İstanbul'a yakın günü birlik tatil moodu yaşatan bir beach keşfetmiş olacağım.

 İstanbul'daki etkinlikleri takipte kalın, harika şeyler oluyor bu aralar şehirde.

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım