#dahaiyiben - Ev: Neden önemli? Nereden başlasak? Ne yapsak?

Hayatımda değişiklik yapma ve #dahaiyiben yaratma serüvenime evden başlamaya karar vermiştim. 

Ne yalan söyleyeyim, bunu paylaştığım pek çok kişi, 'Ay tek derdin evin düzeni olsun.' diye burun kıvırarak, eve verdiğim önemi bariz bir şekilde küçümsedi. 

Oysa ki benim açımdan durum, evin dağınık veya düzenli olması kadar basit bir şey değildi. Benim derdim evin üzerimde yarattığı psikolojik ağırlık ve sebep olduğu zaman kaybıydı.

Mesela, sabah uyanmış, evden çıkma saatim gelmişken, bir anda kameramın şarjının bitmekte olduğunu fark ettiğimde veya ayağıma başka bir ayakkabıyı giysem kıyafetimin daha güzel olacağını düşündüğümde onları bulmak için çaba harcarken asabım bozuluyordu, geç kaldığım için gerilmeye başlıyordum.

Veya oldukça yoğun bir tempoda çalışmış, üstüne de arkadaşlarımla çıkıp eğlenmişken, eve döndüğümde kendimi huzurlu bir sığnakta değil, tam aksine muharebe meydanında gibi hissediyordum.

Her zaman tuttuğum ve içine aklıma gelen her şeyi yaptığım yapılacak işler listemde, terziye tadilatları götürmek, kuru temizlemeye montları vermek gibi onlarca ev ile ilgili ıvır zıvır iş yer kaplıyordu.

Ben eve geldiğimde, günü kapatıp, kendimi keyfe ve dinlenmeye adayamıyorum; baktığım her köşede yapılması gereken bir şey görüyordum. Ev zamanımı alıyordu, belki daha güzel şeylere harcayabileceğim çok fazla zamanımı...

Projemi paylaştığım kişilerden bazıları da "Ben düzenli bir insanım zaten." diyip kestirip atmaya kalktı. 

Onlara da basit birkaç soru sordum: "Dolabında giymediğin kıyafetin var mı?", "Evde tuttuğun eşyaların tamamını kullanıyor musun?", "Evdeki çekmecelerinin tamamı düzenli mi?", "Aylar öncesine ait dergileri saklıyor musun?", "Şu anda yaşadığın ev, hayal ettiğin ev hissini sende yaratıyor mu?", "Evde yapmayı planladığın ama aylardır ertelediğin bir değişiklik var mı?" 

Bu sorular sonucunda verilen dürüst cevaplar ortaya koydu ki, düzenli olduğunu iddia eden insanların bile evi aslında tamamen fonksiyonel ve zevklerine hitap eden bir halde değildi. 

Benim değişime evden başlama kararım tamamen iç güdüsel oldu; ama bir anda algıda seçicilik dediğimiz biçimde, karşıma çıkan her şey bana doğru yolda olduğumu hissettirmeye başladı. 

Bir çekmecemi düzenlerken içinden çıkan eski bir IKEA dergisinde şöyle yazıyordu: "Bize sorarsanız, düzenli olmak kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Akşam eve gelince anahtarları nereye bırakacağınızı ya da değerli eşyalarınızın nerede durduğunu bilmek önemlidir. Böyle sorunlar için kafanızı meşgul etmediğinizi düşünsenize... Düzenli bir ev hayatınızı kolaylaştırır. Üstelik düzenli evler daha güzel görünür."

Kaynak olarak seçtiğim kitaplardan biri olan Marie Kondo'nun Derle, Topla, Rahatla isimli kitabı ise şu iddia ile başlıyordu:

"Evinize baştan sona yeniden çeki düzen vermek, yaşam tarzı ve bakış açınızdaki önemli değişikliği beraberinde getiriyor. Evinizi düzenlediğiniz zaman tüm meseleleriniz yoluna girecek."

Tamam, umarım ki, buraya kadar okuyup evde bir şeyleri değiştirmek konusunda gaza gelmişsinizdir. :))

Sıra "Nereden başlayacağım? Ne yapacağım?" sorularının cevaplarında.

Elinize bir kağıt kalem alın ve evinizi dilediğiniz uçtan gezmeye başlayın. Hani şu "Bu Tarz Benim" gibi yarışmalarda oldukça çirkef biçimde birbirini eleştiren kadınlar var ya, evet, örnek almanız gereken kişiler tam olarak onlar :) 

Farz edin ki, o ev sizin değil rakibinizin evi ve göreviniz, her odaya girip en acımasız eleştirilerinizi yapmak: "İç çamaşırı çekmecesinde rengi atmış kilotlar duruyor.", "Odanın duvarlarının rengi iğrenç.", "Bence koltuğun üstünde renkli yastıklar olsa daha şık durur.", "Rafların üstündeki her şey darmadağınık.", "Çatlamış kupaları bile atılmamış.", "Salonda kesinlikle bir orta sehpaya ihtiyaç var."...

Ve acımasız eleştirileriniz bittiğinde neleri değiştirmeniz gerektiğinin listesini elinizde tutuyor olacaksınız.

Ayrıca, gerekiyorsa güzel kolları olan güçlü kuvvetli bir erkekten veya zevkinize güvendiğiniz yakın bir arkadaşınızdan yardım isteyin, evin içindeki mobilyaları oradan oraya taşıyın. Üşenmeyin, kurallarla sınırlı kalmayın. Belki de her şeyin yeri değiştiğinde odanız çok daha güzel olacak. 

Ben yatak odamdaki mobilyaları en az on defa oradan oraya taşıdıktan sonra içime sinen düzeni sonunda buldum mesela. Muhtemelen bunları yaparken, bir paket çikolata kalorisi yakıp, kollarımı da bikiniye hazırladım. - En azından öyle olduğuna inanmak istiyorum!- 

Hadi bakalım, önce eleştirme, sonra mobilyaları evin içinde taşıma zamanı. İnce temizliğe sonra başlayacağız. 

Düzenleyerek kalın!