Zevkli, şık ve trend: Has Han'da konaklamak, Hasan'da yemek

"Karaköy'e gidiyorum." dediğimizde, "Karaköy mü, ne alaka?" tepkisi aldığımız günler geçmişte kaldı. Karaköy artık herkesçe bilinen, sevilen, oldukça trend bir semte dönüştü. Artık, haftanın her günü ve her saati hareketli, ışıklı ve renkli.

Öncelikle sahil hattında başlayan bu yenilenme, gittikçe semtin kalanına taşmaya başladı. Bundan yalnızca bir sene kadar önce yalnızca Salt ve Nublu'yu barındıran, Galata'dan Karaköy'e inerken geçiş yolu olarak kullandığımız, bir zamanlar dizi dizi ışıkçı ve elektrikçi dükkanı ağırlayan Bankalar Caddesi de son zamanlarda hareketlenen bölgelerden.

Buradan yürürken, boydan boya camları ve dikkat çekici dekorasyonu ile bir mekan uzun zamandır gözüme takılıyordu: Has Han. Ve sonunda yolum düştü buraya. 

Bu binanın orijinal adı, Has Han olduğundan, otelin adı da HasHan olmuş. Asıl planda çok fazla değişiklik yapılmaksızın, bina tadilatlar sonucunda dokuz odalı bir butik otele dönüştürülmüş. Odaların hepsinin duvarlarını eski fotoğraflar süslüyor, yataklar ve oda içindeki mobilyalar aynı tarzda; ama tamamında farklı renkler kullanılmış.

İki oda, diğerlerinden ayrılıyor. Bir tanesinin oda kadar büyük bir banyosu var. Tam ortasında da yuvarlak bir küvet. Aklınıza geleni duyabiliyorum. Evet, bence de sevgililer günü yaklaşıyor ve sevgilisini alıp tatile götüremeyenler için bu banyoda harika bir sevgililer günü kutlaması yapılabilir!

Bir odanın da minicik ve Bankalar Caddesi'ne bakan balkonu var. Havanın daha sıcak ve aşağıdaki sokağın bıcır bıcır olduğu günlerde, bu balkonun pek keyifli olacağına eminim. 

Otelin alt katı ise, hem otelde kalanlara kahvaltı servisi yapılan, hem de dışarıya açık bir restoran: Hasan. 

Biz soğuk başlangıç olarak haydari, pastırmalı humus, soslu patlıcan ve muhammara; ara sıcak olarak Hasan Mantı, ana yemek olarak ada çaylı limon soslu organik sarma tavuk, tatlı olarak da şarap soslu kaymaklı armut tatlısı aldık.

Yediğine içtiğine dikkat edenlere Hasan Mantı'yı şiddetle tavsiye ederim. Yufka inceliğinde hamuru var, gerçekten çok hafif ve lezzetli. Benim favorim bu oldu.

Çoğu yerde beyaz şarap kullanılarak yapılan armut tatlısı da, Hasan'da kırmızı şarap ile yapılıyor ve şık olduğu kadar leziz.

Bir de çiçekler, ah, her yerdeler ve hepsi birbirinden güzel. Ben gül sevmeyen kadınlardanım; ama masadakiler hem biçim hem renk olarak o kadar harikaydı ki; ben yemek boyunca yapay olduklarını sanmıştım. Değillermiş.

Gündüz ortalık sessiz sakinken, o harika kütüphaneye karşı, bu güzel çiçekler eşliğinde çalışmak veya kitap okumak için bile yolu tutulabilir. Acıkınca Hasan Mantı, zihni tatlıyla beslemek için armut tatlısı olmazsa olmaz.

Keşfederek kalın!