Dün gece sanki bir seneliğine Amerika'ya filan gidiyormuşum gibi uğurlandım havaalanına. İş çıkışı buluşulup içmeye başlanmış, sabah 5:00'e kadar bol sohbet, bol kahkaha, bol dans eşliğinde eğlenilmişti, sonra sabah 5:00'te bizimkiler beni Taksim'den Havaş'a bindirdi. Spontanist kral yine bir efsaneye imza atıyordu az kalsın; ama bu sefer katılımcılarda iş yoktu malesef.
Bu satırları 530 derece (!!) olan Adana'dan yazıyorum. Klimalı alanlardan dışarı -mesela havuza- adım atabilmek için güneşin biraz gitmesini bekleyip fırından yeni çıkmış minicik peynirli pideleri mideye indirirken, hep sorulan bir soruyu fırsat bu fırsat cevaplayayım dedim. Ne zaman başka şehirde yaşayan bir arkadaşım gelse sorar: "İstanbul'da bu gece nereye gidelim?" Şimdi İstanbul'da yaşayan gececilerin de en büyük kaygısı: "Ramazan geldi, gece hayatı bitti mi?"
Geride kalan bir haftada sabahları erkenden ofisin yolunu tutma mecburiyetine rağmen her gece her gece dışarıdaydık, hepsi birbirinden güzel bir sürü gece geçirdik. "Nerede geçti bu geceler?" diye soranlar için:
1) Off Pera: Asmalımescit ıssızlığından kurtulup yeni yeni şenlendiği zamanlarda biz Parantez
'in sağlam müdavimi olmuştuk. Ömür bizi uzaktan gördüğü anda sağolsun en güzel masaya Özge için bir mojito, benim için duble fındık votka yanında fındık koyuverirdi. Neredeyse her gün ordaydık. Bizim için iş çıkışı buluşup, iş havasından sıyrılıp, geceye ısınma noktasıydı. Daha sonra Asmalımescit'in boku çıktı. Parantez'e gidince yer bulamıyorduk, yer bulsak sıkış tepiş oturmak zorunda kalıyorduk, içkiler bile eskisi kadar güzel değildi.
Vee Off Pera, Parantez'in pabucunu dama attırdı. Bu hafta bütün geceye ısınma turlarımızı orada yaptık. Bir kere kalabalığı tam kıvamında. Ne bomboş ne de yersiz bırakacak cinsten. Çalan müzikler zaten şahane. Merdivendeki minderlerin üzeri bir haftadır işgalimiz altında, daha da olacak gibi.
İyi hoş da nerede burası? derseniz, İstiklal Caddesi'nde tüneldeki Adidas'ın arasından giriyorsunuz, sokağın sonuna kadar kaptırıp yürüyorsunuz.
2) Faces Bu hafta kurtlarımızın çoğunu da Faces'ta döktük. Haftaiçi haftasonu fark etmez kurtlanıp dans edesi gelenler için şahane.
3) Kiki Uzun zamandır gitmediğim yerlerden biriydi. Cihangir sakinlerinin gündüz keyif bahçesi, akşam omuz omuza çılgınlar gibi dans ettiği Kiki'ye bu hafta çarşamba gecesi bir uğradık. Müzikler yine güzeldi, ama dans eden yoktu. Bahçesinde oturup sakin sakin içki içmelik kıvamdaydı. Kiki, Sıraselviler'de sağ kolda kalıyor.
6) Dada Lush otelin altında, güzel dekorasyonlu mekan. İş çıkışı gidip kırık buzlu Baileys içmesi de, gecenin sonunda "Hadi hadi Adana'ya" diye gaza getirme denemeleri de pek güzel oluyor :)))
7) Flavio by LokaL
Burası da benim için yeni bir keşif noktası oldu. Yine tüneldeki Adidas'ın arasında, hatta o aradaki ilk mekan. Aslında İtalyan restoranıymış, o yüzden bir gün gündüz gidip yemek yemek de var aklımda; ama ben gece halini gördüm. Sanırım o civarlardaki en dolu yerdi. Müzikler de gerçekten güzeldi, ama dans etmelikten ziyade oturup bangır bangır dinlemelikti. Oturacak yerlerin sokakta olması ve müziğin oraya az gelmesi yüzünden çok içime sinmedi. Daha güzel bir kafayla çok eğlenilebilecek bir yer ama ondan eminim.
8) Otto Her çarşamba Mojo'ya gidip Circus dinlediğimiz günlerde Otto nam salmaya başlamıştı. "Ya bi yer var minicik, ama böyle güzel müzik yapıyor, güzel bir kalabalığı var, bir de fındık shot diye bir şey var ıhmmm" Fındık votkayı hayatımıza sokan yer Otto olmuştu, Otto o günden sonra aldı başını yürüdü, çoğaldı; ama hep de aynı kalmayı başardı. Dün gecemizi de orada bitirdik hatta.
9) Cozy Lounge İki haftadır perşembeleri de Cozy Lounge'ta Güvenç Dağüstün Sade dinliyoruz, bayıla bayıla... Güzel mekan, güzel insanlar, güzel müzik.
İstanbul gecelerinin tadını çıkarın! Ben bu haftasonluk biraz uzakta, alkolden ziyade yemeğe ve güneşe odaklanmış durumda olacağım.
Not: Sevgili spontanist ekip, beni özleyin! Uğurlamanızdan daha tantanalı karşılama isterim hem! :))
İlk fotoğraf: at a party - by the good fella
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder