26 Ağustos 2010

Rakı & balık mı Kokteyl & Manzara mı?

Asmalımescit'in yeni sakinlerinden UpLounge! Otto'un ve Groove'un sokağından dümdüz iniyorsunuz, grafittilerle süslenmiş Hardal'ın içinden geçip asansöre biniyorsunuz. Asansörden bir iniyorsunuz; Up Lounge eğlenceli dekorasyonu ve güzel manzarası ile karşılıyor sizi.

Asmalımescit'te eskiden müdavimi olduğum pek çok yere artık uğramıyorum bile. Oturacak yer bulamamalar, altıüstü sokağa atılmış bir tabure için yarım saat ayakta beklemeler, oturduğunda tam dibinde hiç tanımadığın biri oturuyor olduğu için sansürlemeden rahat rahat konuşamamalar... Bu sebeplerle Asmalımescit dolaylarındaki oturacak yeri bol, daha herkesin istilasına uğramamış yerleri çok seviyorum.

UpLounge'ta akşamları canlı müzik de oluyor ve söyleyen ince uzun kadın Türkçe, İngilizce, İspanyolca şarkıları gerçekten güzel söylüyor. İş çıkışı bir yanımda sevgilim, diğer yanımda çok sevdiğim bir arkadaşım, elimde bir kadeh buz gibi Blush, önümde Haliç manzarası, arka fonda güzel müzikler keyfe gelmemek mümkün mü?

Daha önce başbaşa bir sohbet için gidip oldukça güzel bir akşam geçirmiştik UpLounge'ta, dün akşam da I love Wednesdays'in bir partisi vardı. Erken tüydük, ama biz olduğumuz sürece çalan kim olduğunu bilmediğim DJ gerçekten iyiydi.

Mekanın bir kusuru var, "Nasıl yaparlar böyle bir şeyi?" dedirtecek kadar büyük bir defoya dönüşüyor gecenin ilerleyen saatlerinde. Mekanda tek bir unisex tuvalet var. Dün gece boyunca o kapının önünde bekleyen en az 3 kişi vardı. "Up Lounge'ta eğlenip umimi tuvalette işemek" diye bir gerçek var. Hayatın komik olma sebeplerinden biri! :)

Teşekkür notu: Beni bu mekandan sevgili Buket haberdar etmişti, madem yeni mekanlara hayırlı olsuna gitme alışkanlığın var, işte sana yepyeni üstelik güzel mekan demişti. Haklıymış. Kendisini buradan öpüyorum!

Diğer yeni keşfettiğim mekan Akın Balık. Karaköy perşembe pazarının sonuna doğru yürüyorsunuz, oralarda. Gayet salaş bir mekan olduğu için elimizi kolumuzu sallaya sallaya gittik, şansımıza bir masa boşalmasa yer bulamayıp geri dönüyorduk. Yeşilliklerin içinde, Haliç'in kıyısında, arkada Türk Sanat Müziği eşliğinde keyifle rakı içip balık yenilebilecek bir mekan.""Ben plastik bardakta rakı filan içemem!"cilerdenseniz de endişelenmeyin, biz gittiğimizde plastik bardaktan çay bardağına terfi etmişlerdi.

"Para kazanmaktan çok dünyaya hoşluk armağan edenlerin yeridir." cümlesi de mekanı bal gibi daha da güzelleştiriyor.

Bir afiş düşünün: Birkaç DVD kutusunun üzerinde bir Çin yemeği var. Altında da "Eğer her gecenizi böyle geçiriyorsanız, neden New York'ta yaşıyorsunuz?" yazıyor. Aynı şey İstanbul için de geçerli. Eğer her geceniz evde bilgisayar veya televizyon karşısında, ertesi gün iş olmasına sıkılarak geçiyorsa neden İstanbul'da yaşıyorsunuz ki?

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım