04 Ağustos 2010

Kötü bir karaktere ama iyi bir fiziğe sahibim.

Bu gün yolda yürürken bir kitap dikkatimi çekti. Aslında kapağı da adı da ("Kalp Ağrısı") oldukça sıradandı. Sanırım dikkatimi çeken yazarın adı oldu: Ildiko von Kürthy. Kitabı elime aldığım anda kanım kaynadı. Bütün gün boyunca da oradan oraya giderken büyük bir zevkle okudum.

Başkahraman kendisini terk eden sevgilisine yalvaran bir kart atan, sonra pişman olunca da kartı posta kutusundan çıkaramayıp posta kutusunu bombalayan bir kadın. "Kötü bir karaktere ama iyi bir fiziğe sahibim." de onun lafı. En yakın arkadaşı ise çalışmaktan sıkılınca patronun masasına "Üzgünüm deneme süresini başarıyla tamamlayamadınız." diye istifa mektubu bırakabilen biri. Mükemmeller. Kitabı bitirmeden iyi-kötü diye yorum yapmak yanlış olur; ama şimdiden çok eğlenceli olduğunu söyleyebilirim.




Arka kapağında aynen şöye yazıyor:

Bu benim hayatım: Günaydın!

Bazen kendi kendime erkeklerle kadınlar birbirlerini anlamış olsalardı hayatın nasıl olacağını, toplumun nasıl değişeceğini sorarım. İşsizlikte etkili bir artış olurdu. Tüm ilişki terapistleri, yazarlar ve danışmanlar çuvallardı. Azalan ilginç sohbet konuları sebebiyle kadınların arkadaşlığı yok olur, telekomünikasyon biter, alkol ve sigara tüketimi azalırdı. Çiçekçiler ve kuyumcular yüzde elli indirim yapmak zorunda kalırdı, çünkü barışmak için onlara gerek duyulmazdı. Kavga olmazsa barışmak için bir sebep de olmaz.

Ve diyet sektörü... Zayıflama hapları, protein içecekleri, kitaplar, yardım grupları ve yağ yakıcı ürünleriyle, bus ektör gitgide daralırdı, çünkü kadınlar, erkeklerin zayıf kadınlara baktığı ama eninde sonunda daha yuvarlak hatlara sahip olanlarla evlendiği gerçeğini anlarlardı.

Birbirimizi anlardık ve sanırım birbirimize söyleyecek bir şeyimiz olmazdı.

İddiam şu: Eğer kadınlar ve erkekler birbirini anlamış olsaydı hayat yaşamaya değer olmazdı ve toplumumuz batmaya mahkum olurdu.

Bir de bu aralar hayatımda gerçekten büyük değişiklikler yapıyorum. Bu değişiklikler için gerekli olan enerji ve zamandan tasarruf yapmak için erkekler ve gecelerle arama biraz mesafe koyup asıl ilgilenmem gereken şeylere biraz daha fazla zaman harcamaya karar vermiş olsam da bu gün dilime Rainbow Styling takıldı. Bütün gün!

Şarkının bütünü çok olumlu bir his yaratmasa da, "Last night, boy, like a dream. Never felt so good, sleepy smiling" kısmını, "Benden selam söyleyin bütün aşklarıma" kıvamında gelmiş geçmiş herkese armağan ediyorum. Ne de olsa ben her seferinde bu sefer çok farklı, hiç olmadığım kadar mutluyum diyenlerdenim. Hepinizi birden seviyorum ulan, var mı? :)




Foto1: Life shades atingerea (by the35mmstudio)
Foto2: Dayfifteen (by sweet reality xo)
Foto3: Summer holiday (by Camiloo)


2 yorum:

Unknown dedi ki...

hersey bir yana yayinladigin fotograflarin sahibine gosterdigin saygi bile takdire sayan .tebrikler .kaliteli blogculuk :)

sehrin kafasi dedi ki...

1.si ilk fotoğrafa bayıldım
2.side ''Ne de olsa ben her seferinde bu sefer çok farklı, hiç olmadığım kadar mutluyum diyenlerdenim'' bunu yapabiliyor olmanı kıskanmadım değil :)

Pinterest'im

Instagram'ım