İçim sıkılmıştı; tahammülsüz ve gergindim. Kendi halimde kalmak istedim. Önce alışverişe vurdum kendimi, 15 dakika içinde 3 elbise alınca, bu kafa boşaltmanın cebimi de boşaltacağını fark edip, sinemaya yöneldim. En yakın matine Benjamin Button'a aitti.
İzledim ve "izlenesi" bir film olduğuna karar verdim. Can Yücel'in FW mail olarak dolanan bir yazısı vardı bir zamanlar, "Tersten yaşamak nasıl olurdu acaba?" diye soran...Eğer film bir Türk filmi olsa, senarist kesin bu maillerin etkisi altında kalmış derdim.
Konusunu duymuşşsunuzdur zaten, Brad Pitt yaşlı kırış kırış bir bebek olarak doğuyor ve zaman geçtikçe gençleşiyor. Benjamin burusuk ve bastonlu bir ihtiyar, Daisy ise dünya güzeli bir kız çocuğuyken tanışıyorlar. Daha sonra zaman ikisi için de ters yönde işliyor, Benjamin gençleşirken, Daisy büyüyor. Bir noktada kesişip aşk yaşıyor ve bir kız çocuk sahibi oluyorlar. Daha sonra Daisy yaşlanırken, Benjamin bebek haline dönüp ölüyor.
Spoiler gibi oldu; ama bunu bilmeniz filmin zevkini kesinlikle kaçırmaz. Brad Pitt'in yaşlı ve çirkin haline alışmışken, bir anda taş gibi huzurlarımıza çıkıp gözümüzü gönlümüzü açmasına bayıldım. Cate Blanchett'in her yaşındaki zerafetine de... Ki Benjamin ile sevişmek istediğinde yalınayak, doğaçlama yaptığı bir dans var ki, son zamanlarda izlediğim en seksi sahneydi!
Birlikte yaptıkları yelkenli yolculuğu: evet işte benim hayaLim! Hele daha sonraki doğaçlama hayatlarına ne demeli ?! Canları istediğinde uyur, canları istediğinde uyanırlar. Mobilyasız, monotonlaşmayan bir hayat... Duvarları boyayıp, birbirlerini kovaladıkları ve boyalı boyalı öpüştükleri sahneler kesinlikle imrenilesi!
Mutlu bir film olduğu söylenemez, bol ölüm, bol acı, bol "keşke" var. Ama güzel sahneleri de tam güzel. Sonuç olarak film iyi, ben çok yazma moodumda değilim, gidin izleyin derim.
daisy: yüzüm kırışıp cildim pörsüdüğünde de beni sevecek misin?
benjamin: sivilcelerim çıkıp çişimi tutamadığımda da beni sevecek misin?
Filmden sonra aldığım kararlar:
1) Kızıl saçlı kalacağım
2) En kısa zamanda bale izlemeye gideceğim
3) Yelken kursuna yazılacağım
edit: eksisozluk'te "tim burton"a ait bir entry gördüm koptum:
queenie gibi aksanı olan bir anneyle büyüyen çocuk nasıl olup da benjamin gibi konuşur yahu?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder