06 Ekim 2010

“Parmak izlerimiz dokunduğumuz kişilerin hayatlarından kaybolmaz.” demiştin. Herkes için doğru mu bu? Yoksa şairane bir saçmalık mı?

"Gandhi hayatta yaptıklarınız önemsiz olacaktır ama önemli olan onları sizin yapmış olamızdır, demiş.Sanırım ilk kısmına katılıyorum. 22 yaşındayken Gandhi'nin üç çocuğu vardı, Mozart'ın da 30 senfonisi."

Bu cümle Remember Me'den... Film çok vurucu başlıyor, minicik bir kız çocuğunun gözünün önünde annesi vurularak öldürülüyor. Sonra aile ilişkileri çok çapraşık olan  bir adam ve bir kadının aşk hikayesine dönüşüyor. Tam mutlu sona koştuğunuzu sanırken, süpriz ve beyninizden vurulmuşa dönüyorsunuz. "Nasıl yani?"

-spoiler-
Filmin ortasında İkiz Kuleler'in yıkılışını çoğu kişi zorla ekleme bulup, alakasını sorguluyor. Oysa bu yanlış bakış açısı, tam tersine doğal hale getiriyor bence filmi. Gerçekte de İkiz Kuleler'in içinde can veren kişilerin hayat akışına bakınca, orada bombalanarak ölmek de hayatının diğer parçalarından tamamen alakasız bir durumdu.
-spoiler-




Hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biri diyemem; ama beklediğimden oldukça iyiydi. Tek gecelik kadının çantası adı altında içinde kozmetik, şarj aleti ve taksi numaraları bulunan bir çanta pazarlama fikrine de, ölüm korkusu yüzünden tatlısını yemekten önce yiyen, bunu da  "Beklemenin ne anlamı var ya yemegimi yerken olursem?!" diye açıklayan kıza da bayıldım.

Bir keresinde bana “Parmak izlerimiz dokunduğumuz kişilerin hayatlarından kaybolmaz.” demiştin. Herkes için doğru mu bu? Yoksa şairane bir saçmalık mı?

Ben bu aralar herşeyi yapma arzusuyla dolup taşıyorum. MSA'da yemek eğitimi almak, yeni evimi dayayıp döşemek için kendimi dekorasyon dergilerine gömmek, dalış kursuna gitmek, yazı atölyesine katılmak, GSÜ'nün hukuk sertifikası programlarına katılmak, bir sürü zamanımı "Aşk"a rezerve etmek...  "Her şey çok güzel olacak hissi" bütün bedenimde, bütün gözeneklerimde.

Böyle hissetmiyor olabilirsiniz şu anda, ben de mesela dün Pano'da çok lezzetli şarabın kadehinin içine göz yaşları döktüm, ağlamamı durdurabilmek için ağzıma paçanga böreğini de tıkıştırdım. Böyle gel-gitlerim de oluyor bu aralar. Bugün öyle değilim, şimdi ofisteki oda arkadaşımla yogaya yazılmaya gidiyoruz, sonra da Malafa'yı izleyeceğim, sonra da "Aşk"layım. Ama siz bugün bir şeyler yapma şevkiyle dolup taşmıyorsanız da sıkılmayın, oluyor bazen, oturun  "Remember Me" izleyin ağlayın. Oluyor arada, geçiyor sonra. Neyin var diye sorana da, havalardan deyin geçin. Amaaan!

2 yorum:

Ayseee // http://twitter.com/#!/Bihabernaber dedi ki...

sanki beni okudum şimdi. her şey güzel olacak hissi sonra ansızın ağlamalarım ve tüm bedenimin enerji dolması, yapacak ne cok seyım var düşünceleri... son 2 yıldır ertelediğim dalış kursu.

sehrin kafasi dedi ki...

malafanın yorumlarını bekliyorum en kısa zamanda :)

Pinterest'im

Instagram'ım