12 Ocak 2009

Pano Şarapevi





Latin danslarına merak saldığım dönemde, kurstan çıkışta dans arkadaşlarımızla Taksim'de bir yerlerde bir kadeh şarap içip laflamak adetimiz olmuştu. Daha sonra o "bir yer" hep "Pano" olmaya başladı. Ve en sonunda da aktivite "kurstan sonra bir kadeh şarap içmek"ten, "kursu ekip Pano'da buluşmaya" döndü.

Uzun zamandır ihmal ettiğim Pano'ya bu hafta yeniden gittim. Son zamanlarda İstanbul'da gittiğim fiyat/performans orani en iyi mekan olduğunu çok rahat söyleyebilirim.

Adı, ilk sahibi Panayot Papadopoulus'un kısaltmasından gelen "Pano", Galatasaray Lisesi'nin karşı arasında İngiliz Konsolosluğu'nun tam karşısında.

"Peynir tabağı", içinde yumurta ve patates gibi bence gereksiz unsurlarla doldurulmuş olduğu için hayal kırıklığına uğramamıza neden olsa da, şarabımız çok leziz, gecenin sonunda ödediğimiz hesabımız çok uygundu. İstanbul'da 3 şişe lezzetli şarap içip, çok da iyi olmasa da "peynir tabağı" sıfatı taşıyan bir şey yiyip, 100 YTL hesapla kalkılabilecek başka yer bilmiyorsanız doğru Pano'ya!

Şimdi öğrendim ki kalamar tavası da enfesmiş. En kısa zamanda onu da tadıveririm.

Pano severlerin en büyük sıkıntısı rezervasyonsuz ve yemeksiz gidince masaya alınmayıp, ayakta kalmak olsa da, benim en çok hoşuma giden şeylerden biri, alakasız bir barmene değil de, kendi arkadaşıma karşı durup, şarabımı yudumlamamı sağlayan o uzun bar-masalar.

Barın yanindaki duvara asılmış Ömer Hayyam'ın şiiri, bu yazının sonuna da yakışır hani:

"Şarap hangi gunler mutlu eder insani bilirmisiniz?
pazartesi,sali,carsamba,
persembe,cuma
bir de cumartesi pazar gunleri..."

İletişim:

Kalyoncu Kulluk Cad. No. 4
Galatasaray / İstanbul
Telefon : +90 212 292 66 64
Faks : +90 212 292 66 65
Web: www.panosarapevi.com.tr

Hiç yorum yok:

Pinterest'im

Instagram'ım