13 Mayıs 2011

Dadadadaaam: Açtık! İçtik! Tattık! Sevdik!


Hani herkes der ya, "Sıkıldım bu işten bir gün kendi mekanımı açacağım, ohhh sonra hem eğlen hem para kazan!" Kulağa güzel gelir her söylenildiğinde. Dinleyen söyleyenin hayaline ortak olur hatta zaman zaman.

Bundan aylar aylar önce DADA'nın yepyeni bir konseptle sıfırdan yaratılmasına karar verildi. Yetmedi, bir yanındaki yer de projeye dahil olsun denildi. Ben de böylelikle iki mekanın yoktan var edilmesi sürecine hayatımda ilk defa tanıklık etmiş oldum. Peşin peşin söyleyebilirim ki, bu iş herkesin harcı değil. İnanılmaz çok detay var bir kere işin içinde,bir de "aman olduğu kadar olsun" değil "eğlence, lezzet, müzik kalitesi tam olsun diye ne gerekiyorsa yapılsın" denildiği zaman o detaylar beşle çarpılıyor. Mimar seçimi ile başlayan, inşaat ile geçen en sancılı ortada bir türlü somut bir şeylerin olmadığı süreç, mobilya seçimi, mobilyaların ülkeye girişinin beklenmesi, ses sistemleri, gümrük aksilikleri, dj aparatları, sadalyeler, tabaklar, bardaklar, menüler, raflarda duracak aksesuarlar, logolar, tabelalar, personel, masaların dizilimi daha neler neler. Sırf masalara konulacak mumlukların seçilmesi ve gereken sayıya ulaşmak için çeşitli şubelerden getirtilmesi bile bir kaç gün sürdü. Bu sadece mumluk, gerisini siz düşünün... Bazen çok gergin, bazen çok keyifli geçen aylardan sonra ortaya DADA ve S14 çıktı.

Hem S14 hem de DADA Uras X Dilekçi tarafından tasarlandı, Simurg Yatırım AŞ tarafından finanse edildi, tasarım parçalar ve efsane bir ses sistemiyle donatıldı, mutfağa çapa abi'den çıkartma yapıldı, logoları Peace Bourne, personel kıyafetlerini Zeynep Erdoğan tasarladı, PR kısmını Özgür Çakıt ile Günfer Günaydın üstlendi ve burada "Aşk" olarak adlandırmama alışkın olduğunuz adam da bütün bu süreçlerde başrolu oynadı. Hem her iş o konunun profesyoneline devredildi, hem de gezer tozar ekibin "Şöyle olsun, böyle olsun. Ben bir mekanda şunu isterim. Bu olursa uyuz olurum."ları canı gönülden dinlendi. Bütün o çabaya değdi mi? Hem de nasıl!

Sıraselviler Caddesi'nin hemen üzerinde, yani efsane merkezi bir lokasyonla, kahvaltıdan akşam yemeğine her öğün lezzetle yemek yenebilecek, ister tek başına bilgisayarla kitapla dergiyle huzurlu bir şekilde zaman geçirilebilecek, ister arkadaşla gırgır şamata yapılabilecek, işter iş toplantısına gelinebilecek DADA; neşeli dekorasyonu, mükemmel ses sistemi ile kurtlarınızı döktürecek S14 ve ikisinin ortak masaldan fırlamış gibi bahçesi 11 Mayıs 11'de kapılarını açtı. Nefis bir açılış partisiyle! Hypnotic Project, Dearhead (ki kendilerine taptım, muhteşem bir müzik yapıyorlar), Barış K, GRKMYLM & MK ile... Limitsiz içkili, özel bir parti ile... Birbirinden güzel insanlarla...




Ben ilerleyen günlerde "sucks / rocks" şeklinde en favori fotoğraflarımı paylaşırım zaten ama:
Kimler gelmiş bir görelim derseniz kokteyl fotoğrafları için bu tarafa;
Partiden muhteşem kareler için bu tarafa buyrun. :))


Veya doğrudan çıkıp gelin, hep beraber tadını çıkaralım.
Bu yazı hiç tarafsız olmamış derseniz de, gelin bir de siz bakın bakalım farklı düşünebilecek misiniz? :)) Üstelik Foursquare kullanıcısıysanız, ilk defa buraya check-in yapanlara leziz bir kahve hediyeymiş, hazır havalar güzelleşmişken o bahçede geç gelen bahara bir merhaba diyin derim ben :)

Edit: Gerçekten yazmamışım, halbuki o kadar da düşünmüştüm Peace mi yazsam isim mi yazsam diye. Derhal düzeltildi bu korkunç eksik!

2 yorum:

Ayşe dedi ki...

pek keyifli bir mekan olmuş, yazın gecesiyle gündüzüyle vazgeçilmez mekanlarından olacak sanırım :) en kısa sürede ve sık sık görüşmek üzere sezenim...

zillosh dedi ki...

Şekerim çok ihmal ettin beni bir kere sen! =)) gel bir müsait gününde ağırlayayım seni, öperimmmm

Pinterest'im

Instagram'ım