28 Nisan 2014

Bir şehri kalbinden beyninden vurup gitmek istediğimde kaçış planım hazır: Güneş Köy!

Ben çocukluğumdan beri hep birden fazla evde yaşadım.

Lise yıllarıma kadar annemle babamla yaşadığım evde geçirdiğime yakın zamanı, dedemle babaannemin evinde geçirdim. Annemle babam, pek çok konuda klasik aile profiline uç biçimde destekleyici olmalarına rağmen, yine de beni yetiştirirken kuralları, 'hayır'ları ve 'bakarız'ları vardı. Dedem ile babaannemse benim için Alladdin'in Lambası'ndaki sihirli cin gibiydi. Ne istersem alırlar, ne arzulasam yaparlardı. Gecenin bir yarısı canım kebap mı istedi, hatır gönül araya sokulur kebapçı açtırılır, giderken arabada uyuyakalırsam, hiç kızılmaz eve geri getirilirdim. Eşeğe binmek, lunaparka gitmek, Barbie parfümü almak gibi isteklerime bütün zaman ve enerjilerini harcarlardı. Babaannemin sütyeninin içinde sakladığı paralar benim almak istediğim her şeye yettiği için, "MemeBank"taki paranın sonsuz olduğunu düşünürdüm.



Annemle babamdan ne zaman istediğim bir şeye 'Hayır' cevabını alsam, telefon başına kurulup "Kurtarın beni, işkence yapıyorlar bana!" diye dedemle babaannemin evini arayacak kadar şımarık ve tahammül edilmez bir velet olduğum yıllarda, sık sık dedemle babaannemin evinde kalırdım.

Bir de Toros Dağları'nın eteklerinde Bürücek'te bir yayla evimiz vardı. Neredeyse her cuma akşamı pılımızı pırtımızı toplar, o eve giderdik haftasonluğuna. Saatlerce hamakta yayılıp kitap okur, çam ormanlarında yürüyüşlere çıkar, mangal yapardık.

Dedemle babaannemi kaybettim. Yayla evini de benim şimdi İstanbul'da yaşadığım evi almak için sattık. Kaçış planım kalmadı.

Kaçış planına sahip olmak bir insanın hayatındaki en büyük lükstür. İşler her zaman yolunda gitmeyebilir, insanın canını sıkacak bir şeyler her zaman olabilir. Bir kaçış planına sahip olduğunu bilmek ise insana güç ve özgürlük verir. Hiçbir şeye istediğinden daha fazla katlanmak zorunda kalmaz. Çünkü bilir evdeki planlar, çarşıya uymazsa, siktiri çekip basıp gidebilir. Veya çok yorulursa, birkaç gün yok olup, düşünüp taşınıp sağlıklı kararlar alabilir, dinlenip aynı tempoya geri dönebilir.

Kaçış planı derken seyahate çıkmaktan bahsetmiyorum. Seyahate çıkmak organizasyon gerektirir, para gerektirir, cesaret gerektirir ki dibe vurmuşken insanda bunların hiçbiri olmaz.

Bir süredir azıcık yorulsam içim sıkılsa doğrudan annemin yanına Adana'ya gidiyorum; ama Adana benim için tam bir kaçış planı sayılmazdı. Çünkü ben Adana'ya annem orada olduğu ve onunla vakit geçirmeye bayıldığım için bu kadar sık gidiyordum, o başka bir şehre taşınsa senede birden fazla gitmek aklıma gelmezdi.

Ve sonra babam, bizim için bir kaçış planı aramaya başladı. Yaklaşık iki sene boyunca bütün Ege Sahili'ni taradı. Dönemlik evler kiraladı, beğendiği yerlere bizi de çağırdı, hep birlikte gittik, birkaç gün orada yaşadık, aradığımız yer olup olmadığına karar vermeye çalıştık. Zaman zaman "İşte burası!" dediğimiz yerler oldu, ama istediğimiz gibi bir ev bulamadık. Zaman zaman umutsuzluğa kapıldık, zaman zaman heyecanlandık.

Sonunda oldu! Bu cumartesi günü erkenden uçağa atladım, İzmir'e gittim. Babam beni havaalanından karşıladı, arabaya bindiğim gibi elime bir anahtar tutuşturdu.


Çeşme otobanına saptık, sonra Teos tabelalarını takip etmeye başladık ve sonunda Güneş Köy'e ulaştık. Sonunda dediğime bakmayın, İstanbul ölçüsünde çok kısa zaman ve kilometrede. Tabii insan heyecanlı olunca, o süre ve yol o kadar uzuyor ki!

 

Mimar olan babam, harikalar yaratmış, duvarlar örmüş, duvarları kırmış, çatıyı düzleştirmiş ve geleneksel fazla girintili çıkıntılı bir evden minimal ve modern bir ev yapmıştı. Annem de keyifli ve zevkli dokunuşlarla dekorasyonunu halletmişti.



Babaannemin antika berjerine modern bir kumaş kaplatarak yaptığımız pop-art berjerim ile dedemle fotoğrafım da odamdaki yerini alınca, kaçış planım. çocukluğuma kadar inen bir anlam yüklendi.




Benim aklımı başımdan alan ise, babamın geleneksel kiremitli bir çatıyı düzleştirerek yarattığı teras oldu.









Benim artık kaçış planım hazır, daha güçlü ve daha rahatım. Kendimi her şeyle savaşabilir güçte hissediyorum, çünkü biliyorum ki, işler yolunda gitmezse, B planım var.

Kaçış planı olayını hafife almayın; kendinize bir tane bulun, planını yapın, hayalini kurun. Şehirde bir yerde illa ki yaşar, kiranızı illa ki öder, hayatınızı bir şekilde mutlaka idame ettirirsiniz. Kaçış planınız olursa, daha cesur, kafanız daha rahat olarak...

6 yorum:

Es Life dedi ki...

Harika bir yazı olmuş, çok samimi bi blog. Bundan sonra takipteyim, sevgiler..
http://eshayat.blogspot.com.tr/

Av. Bahar Genç dedi ki...

Bazı insanlar ne kadar da şanslı diye düşünmekten kendimi alamadım. Kaçış planına sahip olmanın avantajlarını çok güzel tespit etmişsin ama bu daha çok babanın planı gibi. Kendi planını yapabildiğin gün inan bana çok daha güçlü hissedeceksin

Unknown dedi ki...

Kaçış planına sahip olmak bir insanın hayatındaki en büyük lükstür.Ne kadar doğru bir cümle.Çok şanslısınız.Benimde hedefim böyle bir planı gerçekleştirebilmek.umarım kısa zamanda olur.Sevgiler...

sebuş dedi ki...

Sezen şahane bir B planı bu!! babanın çatıyı düzleyip teras yaptırma fikrine bayıldım ve hemen bi kenara not ettim, zevkle döşenmiş bir ev olmuş, eminim bahçesi de bir o kadar güzeldir, keşke daha fazla resim ekleseymişsin.. "memebank" deyimine koptum, nasıl büyük bir zenginliktir büyük anne ve babalar.. öperim..

zillosh dedi ki...

Es Life,

Çok teşekkür ederim, iade-i ziyarete geliyorum az sonra :))

Sevgili Bahar,
B planı ihriyaç zirvesi zorlayan mesleğimiz aynı anladığım kadarıyla, beni en iyi sen anlayabilirsin belki de... İnan kendim yapsam bu kadar bana gore yapamazdım :)) ama su yonden kesinlikle katılıyorum, kendi kazandıgım paralarla bir yer alabilmenin tatmini inanılmaz olur hayal bile edemiyorum.

Sevgili Ayfer,
Umarım umarım en güzelinden, en gönlünüze göresinden bir kaçış planınız olsun :)

Sebuşum,
Teşekkür ederimmm :)) Bahçedeki bir kaç ağaç hariç hepsi çok yeni dikilmiş, onların daha biraz zaman ihtiyacı var. Serpilip güzelleşsinler tabii ki ekleyeceğim :) ah, sağ olanların da kıymetini bilmek lazım. Kocaman öperim.

Adsız dedi ki...

woooowww...
Tek kelime ile babana maşallah..
Çatı tam uçmalık olmuş...

Esra Özsarı :)

Pinterest'im

Instagram'ım