08 Eylül 2009

Pazartesi gecesi nerede nasıl kudurulur?

18:00'e kadar AGM organizasyonu için koşuşturup kafa patlattıktan sonra (bu kadar ciddi anlattığıma bakmayın, tamamı üniversite öğrencisi olan bir ekiple, tüneldeki bir ofiste çalışmak acayip zevkli bir şey) kendimi İstiklal'e attım.

Şakır şakır yağan yağmur... Bende mini elbise ve burnu açık ayakkabılar... Brandanın altına sığınıp sokağı izlemek... Yanımdaki adamın perşembe günü Fransa'ya gidiyor oluşunu deli gibi kıskanmam, onun bana pislik yapması... Lush'un önünden geçerken aldığım Lush Times'ın yılbaşı içerikli olması... The Marmara'nın altındaki Starbucks'ta oturup tarçınlı cappucinomu içip yağmuru izlemem...

Demek ki kış sayfasını açıyoruz, demek ki tembel günler başlıyor, diye düşündüm. Battaniye, kahve, kitap, DVD kombinasyonu sezonu!

Sonra da sabah 6'da eve girip, miskin kış sezonuna henüz başlamadığımı kendi kendime kanıtladım!!

Asmalımescit bile ruhsuz. Ramazan'dan mıdır, kriz sebebiyle kimsede para mı yoktur, yoksa bayramın eylül sonu oluşu tatili uzattığından İstanbul genel olarak mı boş bilmiyorum. Veya pazartesi sendromu gece hayatını da etkiliyor (?!) Parantez'de fındık votkaları yuvarladıktan sonra, Pi'ye baktık ölü... Küba'ya gittik kapalı.

Saat 01:00, kafalarımız güzel, gidecek yer bulamıyoruz. Böyle zamanlarda hayat kurtarıcı mekanımız Line'ın yolunu tuttuk.

Aklınızın bir kenarına not edin burayı: Taksim Büyükparmakkapı Sok. HayalKahvesi'nin karşısı, Mojo'nun yanı. Her mevsim haftanın 7 günü canlı müzik var. Şimdiye kadar gidip de eğlenmeden çıktığım da olmadı.

Line'ın yolunu tuttuk, sonra bir yerden kulağımıza gelen "Agora Meyhanesi" bizi bambaşka bir havaya soktu. Baktık, bir tane pasajın içinde ince uzun bir mekan yapmışlar Biracı diye. Ortam çok komik, her yaştan her telden insan var; ama akustik şahane, şarkı seçimleri şahane, gayet eşofmanı ile sahnede oturmuş çay içen kızın sesi şahane! Oturduk bir bira içtik Türkçe pop şarkılara avaz avaz eşlik ettik.

Biralarımız bitince ani bir kalkış yapıp Line'a gittik. Rüya diye bir grup vardı.

Normalde Kadıköy'de çalan gruplardanlarmış. Taksim'e daha yeni geçiş yapmışlar. Kendi albümleri de varmış; ama hep cover çaldılar. Güzel de şarkılar çaldılar, pek çok eğlendirdiler. Fotoğraftaki solistin yaşı konusunda tahminde bulunun bakalım!! 84'ün üstüne ihtimal vermedim ama 79'luymuş. Yaşlanmayangiller familyasından...

Ama sanırım ben yaşlanmışım, akşam olacak ben daha kendime gelemedim!!



Günün şarkısı da hadi babylon'da konseri olsun diye öldüğüm adamdan geliyor:



Share/Save/Bookmark

4 yorum:

Bugra dedi ki...

Ha $u Erlend'in Royksopp ile bir alakası var mıdır ki ? :/

zillosh dedi ki...

Royksopp ile bir kaç ortak çaLışmaları olmuş remix mi yapmışlar ne; o yüzden herkes kendisinin röyksopp solisti olduğu fikrine kapılıyor ama değil eminim =)

Bugra dedi ki...

Immm, açık konu$ayım ben de öyle sanıyordum :)

Bu arada güzel haberlerim var sana $u otel i$i ile ilgili.. Ama kesinle$meden mail atmayayım dedim :) Yakında, çok yakında :P

zillosh dedi ki...

yuppiii yuppiiii!! =))
gerçekten sabırsızlıkla bekLiyorum maiLi!! =))

Pinterest'im

Instagram'ım