31 Ağustos 2009

Gelelim gecelere ve yemeklere...


Merak etmeyin daha fazla tarihi yerlerle ve sıkıcı bin yıllık taşlarla ilgili yazı yollamayacağım bloga. : )) Programımız oldukça fazla kültürel tur içeriyordu; ama elbette ki sadece bunlardan ibaret değildi!

Atina gecelerinden bahsetmek istiyorum; ancak hep sarhoştum. Deliler gibi dans etmiş olduğumdan başka hiç bir şey hatırlamıyorum. Programın sonunda da Ms. Alcholic seçilip ödül aldım zaten! Organizatörlerden biriyle club'tan çıkışta soyunup otele kadar iç çamaşırlarımla koşmak yediğim haltlardan sadece biri dersem ödülü ne kadar hak ettiğimi yeterince anlatmış olurum herhalde.

Gecelerden birinin başı, gayet cici cici gülümsüyorum:
Gecenin ortası, kudurmuş dans ediyorum:

Sonuna ilişkin fotoğraf yok. : )

Veya başka bir Atina gecesinden kareler:
Sex on the beach bardağını da clubtan çıkarken elimde götürmüşüm, sabah uyandığımda koynumda yatıyordu!!





Gecelere ilişkin hatırladığım en net şey yukarıdaki şarkı! Her yerde ama her yerde mutlaka bir kaç defa çalıyor. Tek bir kelimesini anlamamakla birlikte bana şu anda çok eğlenilmiş anları hatırlattığı için çok seviyorum!!Gelelim yiyeceklere ve içeceklere:

Greek frappe elimizden hiç düşmedi. Güneşin altında tarihi geziler yaparken, sahilde uzanırken, çene çalarken bize hep frappe eşlik etti.

Garip bir şekilde çok fazla sayıda İtalyan dondurmacısı var sokaklarda. Dondurmaları da gerçekten lezzetli.

Bizim dönerimize benzeyen soulvaki bir hayat biçimi. Tavuk veya domuz seçeneği var. Pita ekmeğinin içinde cacık, domates ve patates ile servis ediliyor. Yummy!!


Zincir restoranların soulvaki konusunda en meşhur olanı: Onun dışında yiyeceklerin pek çoğu biz Türkler için oldukça tanıdık. Dolmalar, pilavlar...
Salatalarını üzerinde kocaman bir dilim "feta" peyniri ile servis ediyorlar. Ben nedense hep fetayı bizim beyaz peynirle aynı sanıyordum. Daha sert, daha yağsız, oldukça lezzetli bir başka peynirmiş.

Yunan mutfağında en çok dikkatimi çeken ise her şeye ama her şeye limon sıkmaları! Böreğe, patates kızartmasına, kızarmış hellim peynirine, etlere...

Yukarıdaki tabelaya dikkatle bakarsanız; "Şiş Kebap" yazıyor.


Metronun "Gazi" durağında çok güzel restoran ve cafeler var. Sokaklar kalabalık, fiyatlar uygun.

Yerel biraları Mytos! Şahane değil; ama denenmeli gitmişken. Kırmızı olanı daha lezzetli.

Asıl Crepa Crepa zinciri bulunmalı ve bayılana kadar tatlı kreplerden yenmeli! Hepimiz farklı bir çeşidinden istedik, hepsi de inanılmaz lezzetliydi. Aşağıdaki resimdeki elmalı tarçınlı ve kremalı olan...


Bunların dışında bir akşam manzarası güzel Castella Otel'in terasındaki restorana yemeğe gittik. İstanbul'daki boğaz manzarasına alışmış benim için pek bir anlam ifade etmedi; ama İtalyan katılımcılardan spagetti yeme dersleri almak eğlenceliydi!

Bir de sokaklar grafitilerle dolu. Gerçekten çok başarılı olanlar var içlerinde.



Share/Save/Bookmark

6 yorum:

Adsız dedi ki...

biraz alakasız ama fotoraf makinenin modeli nedir?:)

zillosh dedi ki...

sevgiLi adsız bir takma isim bile alamıyor musun kendine!!?!

hepsi aynı kameradan çıkma değil; ama büyük çoğunluğu Kodak 7,2 megapixel bir kameradan... çok matah değil, tavsiye etmem; hemen bozuldu, canı isteyince çalışıyor istemeyince çalışmıyor. =))

Pilli-Cadi dedi ki...

su italyan dondurmacilarindan almanya'da da heryerde vardi. spagetti dondurma diye bir sey var lezzetli.

zaten almanlarin kendilerine özgü pek bir seyleri olmadigindan , makarnaci, dondurmaci, pizzaci, patatesci ve dönerci var genelde:)

krepten cok canim istedi. cünkü kremali farkli tatlarda kreplerden cok hoslaniyorum. hmmm afiyet olsun ne diyeyim:)

zillosh dedi ki...

ahhh cadıcım su an öyle bir tatlı krizindeyim ki dondurma krep hepsinden istiyorum!! ama evde hiçbiri yok bol şekerli kahve ile yetinmek zorundayım!! rüyamda nutella kavonozu göreceğimden eminim =))

Adsız dedi ki...

niyeaa azarlıyon beni yeaa:(

Pilli-Cadi dedi ki...

uff sorma benim de basim tatliyla belada:(

Pinterest'im

Instagram'ım