23 Şubat 2010

Biraz da "işe yarar"lardan bahsedelim

Yukarıdaki fotoğrafımı "Elin kolun havada, dilin dışarıda olmayan, hoplayıp zıplamadığın tek bir fotoğrafın bile yok mu?" diye sorup duran herkese hediye ediyorum. :)

Kaşla göz arası ben bile büyümüş, düzenli bir hayat yaşamaya başlamışım. Sabah yarı uyur vaziyette Sun Plaza'ya girerken, ilkokul, ortaokul ve lise yıllarında komşum olan, daha sonra üniversite yıllarında da genellikle bahar festivalleri ve konserlerde karşılaştığım bir arkadaşımla karşılaştım. İkimiz de şok olduk! Ben onu sabahın o saatinde uyanık ve üstelik gömlekli gördüğüme inanamıyordum. En son gördüğümde bungee jumping yapıyordu da... O beni zıpır parti moodumdan uzakta ciddice bir kıyafetle gördüğüne inanamıyordu. Çok komiktik.

Ardından da "geçici mezuniyet belgesi" alabilmek için yukarıdaki vesikalığı çektirince (Gömlekli ve ceketli olduğuma ayrıca dikkatinizi çekmek isterim), düzenli bir ilişkim olduğunu ve bir de hayatımın monotonlaştığını kabullenince "çılgın", "haftanın her gecesi sabahlara kadar partileyen", "ele avuca sığmaz zaptedilemez" Sezo'nun beni terk ettiğini fark ediverdim.

Şimdi de bunu tamamlayıp, bu aralar hayatımda olan, sizin için de "işe yarar" olabilecek şeylerden bahsedeceğim.

#1 YoungGuns olarak kendimize ekip arkadaşı arıyoruz! Yeni nesil reklamcı olma fikri size cazip geliyorsa ve de "Evet aranan kişi benim" diyorsanız, YoungGuns 1.1'i gözden kaçırmayın derim: http://www.younggunsproject.com/ Üstelik bu sefer kazanan grup Kampüste Marketing sırasında seçilecek.

# 2 Artık her delikten çıkmaya vaktim ve enerjim olmasa da, üye olduğum Facebook grupları, Yahoo Gruplar ve dernekler sayesinde hala olup bitenlerden oldukça haberdarım. "Ben katılımcı olamıyorsam, başkalarının olmasını sağlarım" fikrinden bir facebook sayfası fikri doğdu: Konferans, Seminer ve Toplantı Duyuruları


# 3 Bir de aileye yepyeni bir blog daha doğurdum. Umuyorum ki en az mushaboom kadar benimseyeceğim ve düzenli olarak yazacağım, üstelik de birilerinin gerçekten işine yarayacak bir blog olacak:

4 yorum:

Onur B. dedi ki...

Sabahın o saati diye bahsettiğin saat yaklaşık 10:35 civarı idi. :D

zillosh dedi ki...

Hahahah biraz daha erkendir bence =))

Hem de dökmeyelim kirli çıkınları ortaya Onurcumm , Starbuks muhtarı olmanı kurcalamayayım ben de! =)

VodviL dedi ki...

zilloş bak ne dicem, bu yağungans için istanbulda yaşamak lazım gelir diğ mi?

Funfatal dedi ki...

şöyle ki haftada en az 3,5 gün ofiste bulunmak gerekiyor. eğer yakın bir yerde yaşıyorum, haftanın 4 günü istanbul'da takılırım diyen varsa istanbulda yaşaması şart değil...

Pinterest'im

Instagram'ım