Hamarat pek düzenli hatunlardan değilimdir ben.
Zaten evde çok az zaman geçiririm; o yüzden de evin nasıl göründüğü çok umrumda olmaz.
Giyecek iç çamaşırım kalmayınca çamaşır yıkarım, kahve içecek kupa bulamayınca bulaşık makinesini çalıştırırım filan.
Prenses kıvamında, ev işi anlayışı masadan kalkarken tabağını lavoboya bırakmaktan ibaret şekilde büyütüldüğümden öyle eve gelince şöyle bir ortalık toparlayıp sonra poposunun üzerine oturanlardan olmadım hiçbir zaman.
Ara not: Potansiyel kocalarıma bu blogu kesinLikLe okutmayacağım! : )
Gelgelelim için sıkıldığında, keyfim kaçtığında ortalığı toparlamak o kadar iyi geliyor ki bana. Küvet ovalayarak sakinleşen, kıyafet katlayarak rahatlayan bir tipim. Aldatılan kadınların hastalık derecesinde titiz kadınlara dönüşmesi de bu yüzdendir belki de...
Özgecansız kalışım sebebiyle çok neşeli olmadığım malum.
Bugün oturdum en büyük bağımlılıklarımdan biri olan ayakkabılarıma sardım. Önce ayıklama yaptım, sonra da hepsini tek tek kutulayıp, kutulara stickerlar yapıştırıp, içlerinde ne olduğunu not ettim.
Sonuç da çok şahane oLdu canım!
Bu arada evinde fazladan bir tuvalet olanlara ve bu tuvaleti kullanmayanlara birkaç raf ve bir metal boru ile burayı mont & ayakkabı & valiz odasına dönüştürmelerini şiddetle tavsiye ederim.
Ev bütün yayıntılardan kurtulup nefes alıyor resmen!
1 yorum:
Seni istemeye gelmeyi düşünüyorduk ama kararımızı bir daha gözden geçirmeye karar verdik.:=)
Yorum Gönder