01 Mayıs 2009

Boş ev // Bin-jip // 3iron



Kore sinemasına karşı hayranlığım seneler önce film festivalinde izlediğim bir animasyon filmi ile başlamıştı daha sonraları Kim Ki-Duk ile zirveye ulaştı.

"Boş ev" arada sırada tekrar tekrar keyifle izlediğim bir filmdir ve arkadaşlarım arasında en çok dolanan DVD'im olmuştur. Sıkı Amerikan filmi severler dışında herkes de "izlediğim en güzel filmlerden biri." der bu film hakkında.

Başroldeki adam, evlerin kapılarına reklam ilanları yapıştırmaktadır. İşi bu değildir, amacı hangi evlerin sahiplerinin tatilde olduğunu tespit etmektir. Ertesi gün de gidip, kapısında hala ilan bulunan evlerin kilidini açıp evlere girmektedir.

Girdiği evlerde sanki o evde yaşıyormuş gibi davranmaktadır. Ev sahiplerinin kıyafetlerini giymekte, koltuklarında uzanıp televizyon izlemekte ve buzdolabındaki yiyecekleri tüketmektedir. Hiç bir şey çalmaz, tam tersine kirli çamaşırları yıkayıp, evdeki bozuk elektronikleri (saat, müzik seti...) onarmakta ve her evde hatıra fotoğrafları çekilmektedir.

Bir gün boş sanarak girdiği evin aslında boş olmamasıyla filmin akışı değişir. Konusu sıradışı olduğu gibi, finali de oldukça ilginç.

Film boyunca başkarakterimiz hiç bir zaman konuşmuyor. İletişim aracı olarak ve hislerini dışar vurmak için vücut dilini, mimiklerini ve bakışlarını kullanıyor. İki insanın hiç konuşmadan ne kadar güzel anlaşabileceğini görmek, "Acaba kelimeler yanlış anlaşılmamızdan başka bir işe yaramıyor mu?" diye de düşündürüyor.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir film.






yerçekiminden ve sözcüklerden bağımsız olarak aşkı anlatan etkileyici bir film.
(girl that you fear)

6 yorum:

weword dedi ki...

listeye ekledim...izlemem lazım...

Melih dedi ki...

Evet aklımda bulunacak. En kısa sürede izliyecem.
ASlına bakarsan ben kore sinemasını pek sevmem. Çekik gözlü insanların dövüşten başka birşey yapmadıklarını düşünürdüm. Ta ki ihtiyar delikanlıyı izliyene kadar. Ben böyle bir film izlemedim hayatım. İzlemediysen eğer kaçırmaman gereken türden.

sehrin kafasi dedi ki...

yıllar önceye götürdün beni evt izlenilesi bir film hatta bende tekrar izlemeliyim...

zillosh dedi ki...

@ Nadas:
kesinLikLe... ama şöyle gezelim tozalım dağıtalım moodundayken değil de huzurlu sakin bir gününde izLe ,)

@ Melih:
o karate filmleri yuzunden hepimizin öyle bir kalıbı olmus; ama adamlar sahane filmler de yapıyor. "ihtiyar delikanlı" izlemedim. Gerçek adı, yönetmeni fiLan? ilk dvd alışverişimde sorulası... : ))

@ milkseyk:
nostaLji hımmm kimle izlemistin acaba? : )))

Melih dedi ki...

İngilizce adı Old Boy diye geçiyor. Türkçesi ihtiyar delikanlı. Ağaşıda sinema.com da bilgileri var. Muhakkak izlemelisin diyorum.

http://www.sinema.com/film/5312/ihtiyar-delikanli

arzu soylu dedi ki...

harika bir film nsanı kendinden geçiriyor ta anlamıyla muhteşem.

Pinterest'im

Instagram'ım