Perşembe akşamı bütün gün ofiste sunum hazırladıktan sonra, birlikte çalıştığım pek sevgili Fırat ile atladım Ankara'ya gittim. Organizasyon Komitesinde çalıştığımız AGM2010 ile ilgili katılmamız gereken toplantılar vardı. Yolculuk boyunca gırgır şamata yaptığımız için hiç uyuyamadık. Sabah 10:00'da o uykusuz halimizle gittiğimiz Ulusal Ajans'taki toplantımız beklediğimizden çok çok daha verimli geçti. Ondan sonra AGM 2010'a Ankara'dan destek olmak isteyen Hacettepe öğrencileri ile buluşup projeyi anlattık ve neler yapabilirizi konuştuk. Hemen ardından Halk Bankası Genel Müdürlük Binası'nda Tanıtım ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı ile randevumuza yetiştik. İnanılmaz bir tempoda, sonuçları çok olumlu görüşmeler gerçekleştirdik. Veeeeee konferans salonu, 2 öğün yemek ve ulaşım kalemlerini -yani en temel kalemleri- finanse etmiş duruma geldik. İnanılmaz keyiflendik.
Ohh şimdi gideriz bunun şerefine biraz içeriz, sonra bebekler gibi uyuyarak İstanbul'a döneriz. National Platform'da havadislerimizi müjdeleriz, son workshopımız FFM'i tanıtırız. Sonra ben pazar günü ALES'e girerim. Bu haftasonunu alnımın akıyla tamamlarım, diye düşünüyordum ki, telefonum çaldı.
Veee şu havadisi aldım: Buraya tık yapıp, 19 numaradaki isme bir göz atın bakalım! : ))
Bu demek oluyor ki bu gece bu uykusuz halimle İstanbul'a dönüş yolculuğu yapıp, üzerine hem National Platform'u hem de ALES'i ekip 29 saatlik bir eğitime girmem gerekiyor. Bu havadise bayıldım bayılmasına ama daha yanlış bir zamanlama olamazdı!!
2 yorum:
Kolay gelsin canım
teşekkür ettim çoook çoook : )
Yorum Gönder