12 Aralık 2009

yeni ütopyam: internet gibi adam

Sabahın köründe kalkılmış, olağan bir şekilde zibidi gibi giyinilmiş, metrobüs ve metro derken soğuk fark edilmemiş, Maslak'ta iki adımlık yol yürünürken kışın geldiğine ikna olunmuş ve Starbucks'tan chai tea latte ile kepekli puf kapılıp Project House'a girilmiş. Havadan tamamen bağımsız olan bu vahada bu gün de "Sınırsız düşün! Sonra onları sınırlara göre törpülersin. Ama baştan sınırları koyup da düşünerek bir yere varılamaz" bilgisi, beyne üzerinde pratik yapılmak üzere eklenmiş.

Sonra happy hour _malesef_ kaçırılarak ESN-House'a gidilmiş, malum ne zamandır bir türlü hazırlanamamış bir web sitesi var ortada. AGM ekibi canavar gibi, 'iş bitirme' potansiyeli de fazlasıyla var da, bütün mesele konu ile alakalı herkesin orada toplanıp "Şuraya yetişmem lazım"lara girmeden o masa başında iş yapar kıvama gelebilmesi...

Bu akşam sonunda bunu başardık, Burger King abur cuburlarımızla AGM2010 İstanbul başvuru sitesi, Hi Way ve Jazz eventinin web sitesi, sunumu, tercümesi, dizaynı (gerekli ufak rötüşları saymazsak) aradan çıktı.

Bir anda telefonlarımız çalmaya başladı, "DTP kapatılma kararı çıktı, aman ha sokağa çıkmayın." diye anneler babalar sevgililer telaşlı tembihlerde bulundular. Bilmiyorlar ki bizim ofisimiz Taksim'in göbeğinde! Düşündük gerçekten bir bok olsa, masanın üzerindeki bilgisayarların hepsini alıp bodrum katına sığınsak, internet üzerinden her şeyi sipariş vererek ve hatta para kazanarak bodrumdan hiç çıkmadan yaşayabilirz aslında.

"İnternetin inanılmaz bir şey oluşu" üzerine bir muhabbet yaparken, bu günkü toplantıya bir önceki gece sarhoş olduğu için katılamayan Ece, Facebook'tan birlikte çok bomba bir fotoğrafımızı paylaştı.


Eve bir geldim, E.l.f paketim benden önce gelmiş. E.l.f'i duymayan kalmamıştır herhalde, ben de okuduğum bloglar sayesinde keşfetmiştim. Amerika'dayken nerdeyse her gün uğradığım 99cent isimli marketin mantığı ile internetten kozmetik satıyorlar.Tek fiyat var: 1,50 GBP. Arada sırada kampanyalar yapıyorlar, kargo ücreti de ödemiyorsunuz.

Ben de sırf merakımdan bir şeyler sipariş etmiştim; ama 15 günden önce elime ulaşmasına pek ihtimal vermemiştim doğrusu. Pazartesi günü kargoya teslim etmişler, bugün sabahtan da eve gelmiş paketim.

Toplamda 11GBP'ye aldığım ürünler şunlar:


Hepsini de denedim. Özellikle de allık fırçası ile en sağdaki eye liner'ı şiddetle tavsiye ederim. Sert uçlu olmayan eye-liner'ları bütün yüzüne bulaştırmadan süremeyen bir insan olarak, Maybeline'in sert uçlu eye-liner'ını kullanıyordum. Bu da aynı tarz ve üstelik de 5te bir fiyatına ondan daha rahat sürümlü.

Fiyat-kalite oranı göz önünde tutulursa şu ana kadar rastladığım en elverişli kozmetikler bunlar.

Bir de son günlerde üstatlarımdan çok sık duyduğum MadMen'i izlemeyi planlıyordum haftasonu. Evden çıkarken hepsini JDownloader'a dizmiştim. Geldiğimde hepsi yüklenmiş, üstelik zipten çıkarılıp izlenmeye hazır hale getirilmişti.

Rapidshare veya Hotfile gibi kanallardan bir şeyler yüklüyorsanız ve benim gibi bedavasına ulaşabildiğim bir internet hizmetine para ödememcilerdenseniz, JDownloader'ı şiddetle tavsiye ederim. Rapidshare'in normal üyelere yaptığı, şu kadar dakika bekleyin fasıllarında sinirlerinizi oynatmamak için, bu programa linkleri atıyorsunuz, o sizin yerinize her şeyi hallediyor.



Bunun üzerinde artık "beyaz atlı prens" fantazisinin yerini "internet gibi adam" alır: Karnımı doyuruyor, bütün iletişimimi ve planlarımı düzenliyor, arkadaşlarımın çektiği fotoğraflarımı bana getiriyor, alışverişimi yapıp onları evime getirip bana süpriz yapıyor, haftasonu izlemem için dizilerimi indiriyor... Oh la la!

30 yaşıma girdiğim gün internetten bir de tek taş alırım, daha ne oLsun!

SONRADAN EK: Bu yazı biraz değişerek, T24'teki İnternet varken beyaz atlı adam da kimmiş? yazıma dönüşmüştür. Okumak için aşağıdaki resme bir tık! =)



Share/Bookmark

5 yorum:

Ayşegül dedi ki...

"İnternet gibi adam" bulmak şart oldu a dostlar =)
Hayırlı kısmet aramaca, bulmaca, evlenmece dönemime az kaldı!

stuven dedi ki...

internet gibisinden vazgeçtim iade-i itibar etsin yeter:)

zillosh dedi ki...

@ ayşegüL: walla internet gibi adamı bulduğum anda nikahı basar evinin kadını bir blog yazarı olurum şekerim =P

@ stuven: ahh geçme canım geçme hiçbir şeyden. biz onu geçtim bunu yapsınlar yeter dedikçe niteliksizleşiyorlar çünkü!

Kumru Kermen dedi ki...

Her zaman bekleriz, afiyet olsun :)

Kumru Kermen
Asistan Marka Müdürü - Müşteri İlişkileri
Starbucks Coffee Türkiye

zillosh dedi ki...

Ahh tesekkurler! =))

Starbucks hayatımdaki alakasız uğraşılarımın tamamına eşlik ediyor gerçekten, vazgeçiLmezim!!

ahh bir de dereotlu peynirli kek kaldırıLmasaydı keske! =))

Pinterest'im

Instagram'ım