Sabah defterimi açıyorum bakıyorum, öyle bir yapılacaklar listesi ile karşılaşıyorum ki; benden üç tane daha olsa yetişemez o işler. Bütün gün dalgın ve düşünceli oluyorum. Bunun sebebi aklımda fikirlerin uçuşup duruyor olması, yoksa durumdan en ufak bir şikayetim yok.
Tamam minicik bir şikayetim var, paçozlaşıyorum. Cildim resmen bakıma ihtiyacım var diye bağırıyor, iki haftadır dip boya yaptırıp saçımı kestireceğim güya bir türlü sıra ona gelemedi...
Çalışmalarımın hiçbiri de iç sıkan işler değil, pek şanslıyım. Mesela pazar günü önce AGM PR toplantısı yaptık, Ortaköy Starbucks'a yerleşip web sitesi içeriği ile boğuştuk.
Sonra benim daha önce bahsetmiş olduğum Beachy Network Meeting'ten tanıştığım çok şeker bir arkadaşım İstanbul'a gelmişti, onunla Aşşk Cafe'ye yerleştik. Boğazın dibinde oturup şaraplarımızı içip dedikodu yaptık.
Hemen Kuruçeşme sahildeki Macrocenter'ın arasından girilen, Aşşk Cafe'ye henüz gitmemişseniz, büyük bir kayıp. Eskiden brunch için giderdik çok da keyifli olurdu, artık daha çok akşam ziyaretçisiyiz.
Dün sabah YoungGuns olarak ajansta toplandık, bütün gün çalıştıktan sonra, ajans yılbaşı kutlaması sebebiyle meyhaneye dönüştü. Şaka filan değil, gerçekten meyhane oldu. İki upuzun masa, leziz mezeler, rakılar... Malesef hiç fotoğraf yok elimde dün geceden diyordum ki, Cüneyt Bey'in feedinden arakladım hemen birkaç kare =)
Çok esprili, yaratıcı ve motive edici olan2010 hedefleri sunumunu izlemek, üzerine rakı kadehlerini tokuşturarak yeni yıl kutlaması yapmak "Ne güzel bir yerde ne güzel insanlarla çalışıyorum ben yahu!" cümlesini bana kaçıncı defa kurdurttu artık sayamıyorum bile.
Bugün de ders çalışma günü!!
Yarın ilk finalim Ceza Usul Hukuku!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder