15 Nisan 2010

Gerçeklik geLdi "bir şeyimi" yedi bitirdi

Yine başladık. Yine geldiler.
Hayatımda tam bir şeyleri yerli yerine oturtmaya başlarım ve bir cümle, bir an, bir düşünce veya bir havadis çat bütün kurduklarımı yıkar. İçim böyle deniz gibi köpürür, birbirinden ayırdığımı sandığım iş, gelecek, sevgili, arkadaşlar gibi konuların hepsi birbirinin içine girer, duygularım kabarır. Çok keyifli olmak ve her şeyi bırakıp çekip gitmek uçları arasında gezinirim.
Benim depresifleşmem surat asıp oturmak şeklinde olmaz, o düşünceli halimdir. Depresifleştiğimde aşırı bir enerji ve doyumsuzlukla dolarım: Saçlarımı boyatırım, kredi kartımdan kıvılcımlar çıkartırım plan makinesine dönüşürüm ve her şeyi bırakıp uzaklara kaçmayı hayal etmeye başlarım. Bu arada hayatımdaki pek çok güzel şeye de kıyarım.
Hayır bir de işin en fenası hayatım bu kadar karmaşıkken, hayatı en az benimki kadar karışık üstüne üstlük bir de bana göre oldukça fazla sorumluluk taşıyan bir adam ile kesişti yollarımız. İlk günler şahane işi gücü kendi hayatlarımızı bırakmışız sadece biz varız. Sonra gerçek hayat girdi aramıza. Uykusuz gecelerin acısının çıkması, yapılması gereken işler, görüşülmesi gereken insanlar... Gerçeklik! Film gibi, masal gibi, rüya gibi değil artık; gerçek!
Gerçekten kaçarken gerçeğe toslamaktan daha acı bir şey varsa: Kendini şimdiye kadar hep nefret ettiğin sürekli arıza çıkaran kadınlardan biri olarak bulmak.
"Her şey yolunda, her şey çok güzel neye söylenip duruyorsun kızım sen?"
"Bir şey eksildi. Bir şey kayboldu. Gerçeklik geldi yedi o bir şeyi. Oysa ki beni benden alan oydu.
Ben o şeyi geri istiyorum. Bana her şeyi boşverdiren o hissi."
A) Kafan çok karışık net bir biçimde saçmalıyorsun. Hareket etme, kımıldama, şu anda hayatına dair hiç bir karar alma. Kaybol ortalıktan düşün düşün düşün. Hayata bir mola ver.
B) Hayatında bir kerecik korkma yara almaktan ve gerçeklerden. Sakin, 24 saat birbirini düşünüp sürekli oyun oynamadığın bir ilişkinin güzel olabileceğini kabullen. Hissettiklerini kabullen. Korkup kaçma!
C) Her şeyi karşı tarafın üzerine at. Seni kolundan tutup çekip götürmeyi başarabilecek mi, yoksa kendi haline bırakıp yavaş yavaş ortadan kaybolmanı mı izleyecek gör bakalım.
D) Anasını satayım şu dünyanın de. Git güzel bir kahve hazırla kendine. Bir paket de çikolata. Sonra rujunu sür, parfümünü sık, seni kahveye davet edip duran plaza insanlarından biriyle buluş. Kafanı dağıt.

4 yorum:

çağdaş dedi ki...

E) hiç biri giyin süslen hatta biraz sexy ol ama erkeklerle buluşma kızlarla buluş ;) takıl kafanı dağıt dertleş (bi erkek olarak böle bi tawsiyeyi vererek hem cinslerimdn özür dilirm :)

Merve Nur Gülbudak dedi ki...

B) Hayatında bir kerecik korkma yara almaktan ve gerçeklerden. Sakin, 24 saat birbirini düşünüp sürekli oyun oynamadığın bir ilişkinin güzel olabileceğini kabullen. Hissettiklerini kabullen. Korkup kaçma! demek istiyorum. Ben tam olarak bunu yaptığımda mutluluğu yakaladığımı farkettim. Umarım en güzeli olur ;)

ÇileK dedi ki...

O kadar garip ki hayat, 5 dakika arayla bütün dünyan değişebiliyor...
Dün gece arkadaşlarımı toplayıp dışarı çıkma planı yapmış haber beklerken, bambaşka birinden gelen kötü haber dünyamı değiştirdi...
5 dakika önce ne konuşuyordum, 5 dakika sonra nereye yol alıyorum dedim kendi kendime...
29 mayıs hastanesinde buldum bir anda kendimi... Pamuk kadınım, ananemin yattığı yoğun bakım odasının kapısının dibinde içeri girip güzel yüzünü görebilmek için dünyayı yıkmaya çabalıyordum...
Beklemekten başka çaremizin olmaması gerçeğini kabullenemedim bir türlü!

Hayatı, aşkı, sevgiyi olduğu gibi yaşa! 1 saniye sonrasının neleri sırtına yükleyip sana koşarcasına geleceğini bilemiyorsun çünkü...:(

cnspln dedi ki...

F) Izmir'e kaç az güneşlen kendine gelirsin :)))

Pinterest'im

Instagram'ım