Kağıttan hazinemi (bir şekilde ilgimi çektiği için gazetelerden, dergilerden koparılmış ve şu anda en büyük valizimi dolduran sayfalar) yavaş yavaş yok etmeye karar verdim. O yüzden her gece uyumadan o kağıtları karıştırıp elemeler yapıyorum.
Dün gece elime Los Angeles Times’ın bir 2007 baskısı geçti elime. “Amerika’dan dönerken kilo limitini aşmamak için yirmi küsür çift ayakkabım dışında pek bir şey getirmemişken, bu gazete niye gelmiş benimle?” diye düşündüm bir an. Ama fazla düşünmeme gerek kalmadı. “Ruling party in Turkey wins big.” haberi manşetteydi çünkü.
“Atam izindeyiz.” yazılı bantları kafasına geçirmiş türbanlıların fotoğrafına hayretler içinde kaç saat bakmıştım bilmiyorum. Daha sonra Atatürk’ten ve AKP’den bahsettiğimiz Amerikalılara kaç gün o türbanlıların “Atatürkçü” olamayacağını, Ata’mızın izinden gitmediklerini anlatmaya çalıştığımızı da...
Hala tüylerimi ürperten bir manşet fotoğrafı bu. “Bir doz minik güzel şey" konseptine de aykırı olduğunun farkındayım; ama gazeteyi büyük bir keyifle parçalayıp çöpe atmadan önce bir yerde kayıt altına almak istedim.
Uçakta tanıştığım “Kemal Rastgeldi” de bana yazdığı bazı anti-AKP yazıların kopyalarını vermişti, onları da saklamışım. Onlardan birkaç parça:
“ Özgür kadın başında aklını taşır, kandırılmış kadın ise türbanı.”
“AKP: Adamlarını kayıranlar partisi, Atatürk Karşıtları Partisi, Akılcılıktan Kaçanlar Partisi, Allah’la Kandıranlar Partisi”
2 yorum:
Merhaba Sezen
Öncellikle blogunu takip ediyor ve cok seviyorum. Bu yaziya gelince
AKP'yi sevmemek, desteklememek hatta karsi olmak ve din özgürlügü ayri seylerdir. Keske senin gibi aydin bir insan bu ayrimi kavraya bilse ve din ile ilgili süpheleri de olsa, ki benim de var ve bu cok normal, buna inanan ve hayatini bu inanca göre yasiyan insanlara saygi duyup akilli olmadiklarini iddia etmese(edenlere de destek vermese). Insanlari ötekilestirmek, radikallesmelerin temelinde yatan sebep. Dipnot: Almanya'da dogup büyüdügüm icin kendimi yeterince iyi ifade edememis olabilirim. sevgilerimle
Merhabalar,
Öncelikle belirtmek isterim ki, kendinize haksızlık ediyorsunuz ifade biçiminiz ve cümleleriniz çok düzgün.
İkinci olarak da bu yazıyı bundan yıllar önce yazmıştım. İnsanın zaman içinde bazı düşünceleri değişebiliyor, bazı radikal yanları yumuşayabiliyor. Ben özgürlükleri savunan bir insanım ve buna din özgürlüğü de dahil, her türlü tercihe de saygım var. Ve çok haklısınız, ötekileştirmek belki de Türkiye'deki mevcut problemlerden bir çoğunun sebebi.
Bir insan hem iyi bir müslüman hem de çağdaş olabilir; ama bir insanın hem türban takıp hem Atatürkçü olabilmesi bana hala ironik geliyor.
Sevgiler
Yorum Gönder