20 Aralık 2009

Alternatif brunch mekanları

Olağan hafta içi tempomda kahvaltı benim için ya evden çıkmadan önce yenilen bir kase k-flakes, ya sokağın köşesindeki Tutku pastanesinden alınan bir poğaça ya Starbucks'tan kepekli puf ya da sadece bir kahve oluyor. Ama günlerden pazar olunca canım gerçekten kahvaltı istiyor. Üstelik de hava güneşli ya da yağmurlu olsun o kahvaltıyı dışarıda bir yerlerde denizi görerek, saatlerce yayılarak, biraz gazete okuyup, biraz laflayarak, biraz da manzaraya karşı hayallere dalarak yapmak istiyorum.

Üniversitenin ilk yıllarında asla değişmeyen bir pazar ritüeli geliştirmiştik: Öğlene doğru Bahar Pastanesi veya Bebek Kahve'de bir şeyler yer, Hisar'a kadar yürür orada bir kahve içer ve sinemaya giderdik. Artık o Ortaköy- Hisar hattının haftasonlarındaki trafiği beni yoruyor, ama kahvaltı keyfinden de vazgeçemediğim için alternatif arayışına giriyorum.

Bu pazar oldukça hoş iki farklı yer keşfettik:

İlki Beylerbeyi sahili; kalabalık değil, iskele esintiyi kestiği için donulmuyor ve manzarası şahane.

Annem ve babam yukarıda.
Kendini insan sanıp sırt üstü uyuyan çok komik köpek aşağıda:

Sonra da Otağtepe diye bir yere gittik. İkinci köprünün ayağından Kavacık'ın içine girince, Otağtepe tabelalarını takip ettiğiniz zaman ulaşıyorsunuz buraya.

İlk karşınıza çıkan cafe'ye aldanmayın. Tam manzaranın karşısına mutfağı koymuş, müşterilerini ağırladığı çadırı kesinlikle manzara görmeyen yere kondurmuş, kış diye dışarı çay servisi yapmayan, masalar ve sandalyeler durmasına rağmen, "Dışarıda oturamazsınız, dışarısı kapalı." diyen bu mekana girdiğimiz gibi aynen geri çıktık.

Bir sonraki Güzelcehisar çok daha keyifliydi, hem manzarası ile, hem de garsonlar kadar ortalıkta koşturan işletmecisiyle... Zaten tıklım tıklım da doluydu. Kendi fırınlarında pişirdikleri mantarlı kaşarlı pide lezizdi. Manzarası güzeldi, çaylarımız hiç gecikmeden tazelenip durdu. Kesinlikle yazın çok daha keyifli oluyordur eminim.


Günün şarkısı: Tegan and Sara'dan

Günün fotoğrafı:


Share/Bookmark

4 yorum:

mughetto dedi ki...

Otağtepeye ilk gittiğimizde bizde ilk Otağcafeye girdik,çok soğuk bir mekandı hemen oturmadan çıktı ve Güzelcehisarı bulduk :))
Şahane biryer.

Evren - Sahne dedi ki...

Baba çok şeker :)

zillosh dedi ki...

@ mughetto: evet evet benim de ilk bastaki cafeye aldanmayın diye bahsettiğim o Otağcafe, manzaranın karşısına mutfak kondurmuslar zaten, orada bitti!! ama guzelcehisar gercekten guzeL! =)) pek sevdim

@ evren: hihi yaslandıkca sirinlesiyor! =)

Leah dedi ki...

Doğru tercih! Biz de çok gideriz oraya. Hem araba park yeri derdi yok, hem de oturabilinesi çok alternatifi var Güzelcehisarın. Fiyatları da uygun, oh mis temiz hava. Ayrıca tam da benim okulumun karşısındaymış orası, gittikten sonra dank etti kafama, diyorum burası bi yerden tanıdık geliyodu zaten. :D

Pinterest'im

Instagram'ım