2010'a başlarken...

Bu sene yeni yıla Kavacık ile Polonezköy arasında bir yerlerde, normalde yemek çekimleri yapılan bir stüdyoda girdik. Kafam çok güzeldi, o yüzden pek çok şeyi fotoğraflar ve videolar sayesinde hatırlıyorum. Partideki herkesin bir numarası vardı ve o numara herkesin boyununda yazılıydı. O yüzden de kimse kimsenin adını ezberlemek zorunda kalmıyordu. "9 numara gel bakayım buraya.", "5 numara içkin hazır." gibi diyologlar dönüyordu. Bizim bir gün önce Eminönü'nden aldığımız vampir dişleri, bıyıklar filan çok eğlenceli görüntülere neden oluyordu.




Kocaman bahçedeki cins cins köpekler dünya tatlısıydı. Karaokeler özellikle de beyaz perdeye yansıtılmış Titanic fotoğrafının üzerine gölgeleri düşecek şekilde projektörün önünde durup "my heart will go on"u söyleyip çift taklidi yapan adamlar, gözler bağlı oynanan oyunlar çok eğlenceliydi. Gösteriler de oldukça ilgi çekiciydi:


biz yeni yıla böyle girdik =) from Sezen Türker on Vimeo.


Benim kafam güzel olduğunda bir şeye kilitlenmek gibi bir huyum var. Bu sefer de bir kişiye kilitlendim, onu görmek istiyorum, diye tutturdum. O yüzden partiden güneşi göremeden tüydüm.

Facebook iletimi aynen kopyalıyorum buraya: 2010'a hayatımdaki her şey iyi bir noktadayken ve pek çok şeye doymuşken başlıyorum, umuyorum ki 10.10.10'a kadar hukuk fakültesi mezunu iyi bir reklamcı olmuş, içime sinen semt ve eve karar verebilmiş, her sabah gözümü açınca görmekten keyif alacağım insanı buLmuş olacağım!! =)) hepinize istediğiniz 2010'u diliyorum! =)