Hayatınızın son 10 yıLını bir adada Cumali isimli bir adamla geçirmediyseniz Carrie Bradshaw'u tanımama ihtimaliniz yok. Türkiye'de "Sex and the city" akımının başlaması benim üniversiteyi kazandığım yıllara denk geldi. Ve o güne kadar tanıdığım bildiğim bütün idollerden daha cazipti bu 4 kadın.
Aşkı arıyorlardı, ama aşk uğruna erkeklere kul köle olmuyorlardı. Arkadaşlık bağları çok kuvvetliydi, bütün farklılıklarına rağmen birbirlerini kabullenmişlerdi. Çalışıyorlardı, para kazanıyorlardı; ama paralarını da yatırıma değil şahane ayakkabılara ve gezmeye harcıyorlardı. Türkiye'deki versiyonları "hafifmeşrep" veya "vaah yazıık kız kurusu, hala koca bulamadı!" diye küçümsense de, küçümseyen "saçını süpürge eden" kadınlardan olmak da bana hiç cazip gelmiyordu.
Veee roman karakteri olmayan canlı kanlı bir Carrie Bradshow keşfettim: Helen Gurley Brown!
1922'de doğan Helen, doğduğu taşra kasabasından paçayı kurtarıyor ve üniversiteye gitmeden önce çalışmaya başlıyor, 20ye yakın iş değiştiriyor, bütün patronlarıyla da yatıyor! Birlikte olmak için zengin adamları seçiyor ve büyük bir keyifle de onların paralarını yiyor. Yetmiyor, 30'una kadar evlenmemiş kadınların garip karşılandığı bir dönemde bekar kadınlara "Mümkün olduğunca uzun süre evlenmemelerini ve bol bol seks yapmalarını" tavsiye eden bir kitap yazıyor. Ardından Cosmopolitan dergisinin başına geçiyor, 32 yıl boyunca seks ve orgazm konuları ile ortalığı sallıyor. Spermden yüz maskesi yapmanın cilde iyi geleceğini dahi bir yazı konusu haline getirebiliyor.
Feministler kendisini seks objesi olarak kullandırttığı ve bekar kadınlara da bunu tavsiye ettiği için köpürürken, elbette diğer herkes de onu alkışlamıyor! Farklı olanlar pek sevilmezler malum. Yüzeysel olmakla, orospuluk yapmakla suçlanıp duruyor yıllarca. Lükse olan aşkını da hiç gizlememesi daha çok tepki toplamasına neden oluyor.
Bu senenin başlarında ise cinsiyet ve kadın araştırmaları yapan Prof. Jeniffer Scanlon, Helen Gurley Brown'un hayatını anlatan bir kitap yazıyor. Ve onun Amerikan kadınlarına çok olumlu etkisi olduğunu savunuyor. Onun kendine özgü çalışan kadın feminizmi oluşturduğunu ileri
sürüyor.
Ve klasik son: Yıllarca taşlanan kadın, bir anda feminizmin öncüsü bir ilah oluveriyor!
Kendi kendime not: Tatil bitip İstanbul'da yerleşik hayata dönünce Amazon'dan al, bir oku bakaLım kitabı!
" Sadece zevk almak için değil, haklarınızı elde etmek için de seksi kullanabilirsiniz."
1 yorum:
Hahaha, bakma kendime gülüyorum :)
Yazıda ki sosyal mesajı geçiyorum ama ba$lık süper! :)
Yorum Gönder