28 Temmuz 2009

Gran Torino



Sıcak yaz akşamlarında yapılabilecek en keyifli şeylerden biri de kucağında buz aküsüyle ve klima çalışırken topluca DVD keyfi yapmak =))


Bizim bu geceki filmimiz: Gran Torino'ydu. Gran Torino, Ford'un bir arabasının modeLi ve filmde önemli bir rol oynadığı için de filme adını vermesi pek yerinde olmuş aslında.



Clint Eastwood oLdukça yaşlanmış olmasına rağmen, hala pek bir karizmatik bu filmde. Hele aksi aksi bir bakışı ile köpek hırlamasına benzer bir ses çıkarışı var ki, bayıldım.

Walt Kowalski (Clint Eastwood) Kore savaşı gazilerinden biri, ailesiyle olan ilişkileri oldukça kötü, insanlara karşı tavırları oldukça aksi ve mesafeli, üstelik de Koreliler ile dolu bir mahallede karısı öldükten sonra tek başına yaşamaya başlıyor.


Yan komşuları da hmong denilen Korelilerden. Bu ailenin ezik ve dışlanan küçük oğlu kuzeninin de dahil olduğu çeteye katılmak istediğinde kendisine Mr. Kowalski'nin Gran Torino'sunu çalma görevi veriliyor. Bu başarısız girişimi Kowalski ile Hmong komşularının arasının iyice açılmasına sebep olsa da, sonraki bazı olaylar tam tersi şekilde iki komşu arasındaki ilişkileri sıcaklaştırıyor.




Aksi diye antipati toplayan Kowalski bir anda izleyiciye "çok bomba" bir adam gibi görünmeye başlıyor. Hele zencilere elini silah biçimine getirip ateş edişi var ki; filmi izleyen herkesin en favori sahnesi bu sahne.

Aynı anda bir sürü konu filme dahil edilmiş, aile ilişkilerindeki kopukluk, gazilerin psikolojisinde savaşların yarattığı etkiler, farklı ırkların bir arada yaşamalarındaki kültürel zorluklar, çete problemleri... Haliyle bazı konular, sadece üstün körü işlenebilmiş. Senaryoda eksiklikler olsa da, bazı şeyler yarım kalsa da bunların tamamını unutturabilecek kadar şık ve vurucu bir final sahnesi var. Sırf bunun için bile izlenebilir film.

6 yorum:

Bugra dedi ki...

Ahh, bu adamın sesine bitiyorum.. 1-2 ay oluyor sanırım izlediğim.. O son sahne.. Hiç unutmuyorum!

Mükemmelll bir seçim olmu$ :)

zillosh dedi ki...

=))

bir de postta yazmayı unutmusum ama kapanıstaki sarkı da super! =)

öyleyse birlikte söylüyoruz: burayı okuyan herkes en kısa zamanda gitmeli DVD'yi kapıp film gecesi yapmaLı! =)

Bugra dedi ki...

Evet, evet kesinlikle yapmalı! :)

Bu arada, youtube'da sorun var sanırım.. Bulamadım $arkıyı, dolayısı ile hatırlayamıyorum da.. Herhangi bir isim vs.. bir$ey varmı $arkıya dair ?

zillosh dedi ki...

hatırladığım tek sey "gran torino" kelimesi... ama zaten oyle baska bir şey yaparken oturup dinlense bayacak bir parça, ama filmin en en sonundaki sahneye cuk oturmuştu! =)

Bugra dedi ki...

Pekiii :)

Buğra ne yapar, açar filmi tekrar izler!

Allahım neydi öyle, gerçekten tekrar bayıldım her sahnesine..

- Got a light?
- What the fuck?
- Me.. I've got a light...
- Hail Mary, full of grace..

Ahh, ahh.. Bu arada $arkıyı da buldum :)

Jamie Cullum seslendiriyor. Pek güzel, pek ho$ bir $arkı.. Soft :)

" Engines hum and bitter dreams grow
Heart locked in a Gran Torino "

Mutluluklar :)

zillosh dedi ki...

hahahahahah ben de sana bayıLdım =)) bir şarkıyı filmi bir daha izlemeye bahane eden insan! =))

ayrıca yorum o kadar guzel bi ruh halinde yazılmıs ki insan okurken gulumsuyor

Pinterest'im

Instagram'ım