Çapkın gülümsemesine bayıldığım, özellikle de Vicky Cristina Barcelona'daki rolünden sonra tutkunu olduğum Javier Bardem'in oldukça çirkin olduğu bir film. Fermina isimli güzel ötesi bir kadını 51 yıl 9 ay 4 gun boyunca bekliyor. Bu arada onu aklından çıkarmak için birlikte olduğu 622 kadını da ayrıntılarıyla bir deftere not ediyor. Spoiler olacak ama Fermina'yla da kadının daha önceki sahnelerde gördüğümüz pek diri pek şahane göğüsleri göbeğine doğru indiği zaman sevişmeyi başarıyor.
Tamam kabul ediyorum çok duygusal, çok aşklı, çok hüzünlü filmin bütün büyüsünü bozdum. 1900'lere yakın bir zamanda geçiyor. Postanede çalışan ilginç bir karizması olan genç bir çocuk, babasının kendisini zengin bir adamla evlendirme hayalleri olan Fermina isimli kıza aşık oluyor. Fermina da başlangıçta bu aşkı karşılıksız bırakmıyor. Mektuplar, kemanlar, gizli buluşmalar derken, Fermina bir süre kasabadan ayrılıyor ve geri döndüğünde bunun "geçici bir heves" olduğuna karar verip, o zamanlar salgın olan koleranın uzmanı ve hatta tedavi yönteminin kaşifi bir adamla evleniyor.
Postanede çalışan delikanlı hırs yapıyor, amcasının yanında işe başlıyor, zengin bir adam olmaya karar veriyor. Kadınlar konusunda uzmanlaşıyor, gerçekten para kazanıyor; ama Fermina'nın ne yaptığını takip etmekten de onu sevmekten de vazgeçmiyor.
Gelgelelim o güzelim çıtır America'yı koynundan üniversiteye kovalayıp, Fermina'ya koşması bana fazla sürreal geldi. Kabul edemiyorum bu kadar büyük bir aşkın var olabileceğini...
Filmin geçtiği yerler şahane, müzikler ayrı bir güzel. Filmin en beğendiğim kısmı ise finali oldu.
* el amor en los tiempos colera
2 yorum:
ben de bayilmistim bu filme.
ama adam cok itici ya:)
Fermina cok hosuma gitmisti cok duru bir güzelligi var.
cadıcım adama bayıLman icin woody allen'dan vicky cristina barcelonada da bir izlemeni tavsiye ederim : )) bu filmdeki itici adam nasıl bu kadar cekici bi adama donusebilir diye dusunuyor insan : )
fermina da evet alısılagelmis guzellerden cok baska bi guzel...
Yorum Gönder