Evet sınavlarla dolu bir dönem; ama "kaçamaksız" ders çalışabilenlerden asla değiliz.
Sınav çıkışı bir kahve içmeye gidelim dedik. Şöyle açık hava olsun, bir de manzara olsun istedik ve Asmalımescit'in yolunu tuttuk. Babylon, Otto ve Groove'un sokağına ilk defa öğlen saatlerinde girmiş oldum böylece. "Babylon bile Çeşme'ye gitti, biz hala İstanbul'da sınavlarla boğuşuyoruz." diye acıtasyon yaptıktan sonra, BALKON'a çıkan hayatımda gördüğüm en garip asansöre bindik: Üçgen asansör!
Taksim civarlarında devamlı gittiğim manzaralı terası olan yerlerden çok farklı bir görüş alanı vardı. Sultanahmet yarımadasına karşıdan bakıyor, sol kolundan da Haliç'i görüyordu. Sakinlik ve püfür püfür esen rüzgar bizi hapsetti, bir türlü kalkamadık. Hani arkadaşının evine gidersin, balkon keyfi yaparken mayışırsın, dışarıdaki hiç bir mekanda olmadığı kadar gevşersin gidecek gücü bulamazsın ya kendinde, aynen o kıvama geldik orada.
Rahat, güzel ve o civarlara göre epey de ucuz.
Hele tuvalette tepesine kırmızı ışık asılmış, kocaman aynalı, eski bir makyaj masası ve pufu var ki tapıLası bir detay!!
Malesef okuldaki sınava yetişmek için apartopar evden çıktığım bir gündü, cep telefonumu unutsam da asla çantama atmayı unutmadığım fotoğraf makinem yanımda değildi. O yüzden kocaman porsiyonlu pek afilli pizzalarımızı da, manzarayı da, üçgen asansörü de, makyaj masasını da gösteremiyorum size.
Mekana ilişkin fotoğraflar için buraya, adres ve telefon gibi detaylı bilgiler için buraya göz atabilirsiniz.
Müzik notu: Norah Jones & Peter Malick Group -- New York City
Parçadaki New York'lar atılıp İstanbul konulası... Keyifli sakinliği için bu post'a uygun seçmiştim bu parçayı, TimeOut'un balkon için "tam bir new york bistrosu" demesi üzerine daha bir cuk oturdu!
I can't remember what I planned tomorrow
I can't remember when it's time to go
....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder